Bu konuda Deylemi’nin rivayet ettiği bir hadiste Şu ifadelere yer verilmiştir:
“Bir kul, tövbe-istiğfar eder, sonra bu günahı tekrar yapar, sonra yine tevbe-istiğfar eder. Sonra tekrar o günahı işler, yine tövbe istiğfar ederse; dördüncü defa yapınca, Allah onu yalancılar arasında/yalancılardan biri olarak yazar.” (bk. Deylemi, 1/287; Kenzu’l-Ummal, 4/228)
Bu hadis rivayeti zayıftır.
Tövbenin her zaman yapılabileceği ve kabul olabileceğine dair sahih hadis rivayetleri vardır.
Nitekim, Buhari ve Müslim’de yer alan bir rivayette şu ifadelere yer verilmiştir: “Bir kul bir günah işler sonra da “Rabbim! günahımı affet!” derse, onun Rabbi de şöyle der: “Demek kulum onu bağışlayan bir rabbinin olduğunu biliyor ve ona yalvarıyor; İşte Ben de onu afettim”
Bir süre sonra yine bir günah işler sonra da “Rabbim! Günahımı affet!” derse, onun Rabbi de yine şöyle der: “Demek kulum onu bağışlayan bir rabbinin olduğunu biliyor ve ona yalvarıyor; Ben de onu afettim.”
Bir müddet sonra (kul) tekrar bir günah işler sonra da “Rabbim! Günahımı affet! derse, onun Rabbi de yine şöyle der: ‘Demek kulum onu bağışlayan bir rabbinin olduğunu biliyor ve ona yalvarıyor; İşte Ben de oınu afettim. Artık dilediğini yapsın (yani: ne kadar günah işlese ardından tövbe-istiğfar etse ben onu affederim. Bunu (Allah “Ben de onu afettim” cümlesini) üç defa tekrarlıyor.” (Buhari, h. no: 7507; Müslim, h.no: 2758)
İmam Nevevi, bu hadisi açıklarken şu görüşe yer veriyor:
“Bu hadis rivayetlerinden anlaşılıyor ki, bir kul/insan yüz defa, bin defa ve daha fazla bir günah işlemeyi tekrar eder ardından da tövbe -istiğfar ederse, Allah onun (kabul şartlarına haiz ise) tövbesini kabul eder ve günahlarını affeder..
Şayet defalarca yaptığı günahları için toptan bir defa samimi tövbe-istiğfar ederse, Allah bu tövbesini kabul eder ve bütün o günahlarını affeder.” (Nevevi, Şehu Müslim, 17/75)
Tabii ki, İmam Gazali’nin de ifade ettiği gibi, “kabul şartlarını taşıyan her tövbeyi Allah kabul eder.” (İhyau’l-Ulum, 4/13)
Bu şartları taşımayan tövbelerin bir faydası olmaz..
Sorularla İslamiyet