Avrupa Komisyonu, TÜBİTAK ve Brüksel merkezli, Türkiye Araştırma ve İş Dünyası Kuruluşlarının desteği ile düzenlenen ve The Marmara Oteli'nde yapılan ''eChallenges 2009 Konferansı'' başladı.
Konferansın açılışında konuşan Prof. Dr. Nüket Yetiş, ülkelerin teknolojik gelişmeleri ve inovasyonları desteklemek gibi çok önemli ve açık yükümlülükleri bulunduğunu dile getirdi.
Ülkelerin ilerlemesi ve sağlam ekonomik temellere sahip olmasının bilimsel ve teknolojik gelişmelere bağlı olduğunu vurgulayan Yetiş, bilimsel konular ve bilgiye yatırım yapılması ve bunun bir çerçeveye oturtulmasının zorunluluk olduğunu belirtti.
Yetiş, ''Türkiye son zamanlarda bilim ve teknolojide ve inovasyon anlamında büyük bir sıçrama yapmıştır. İnsan kaynakları, kamu yatırımları, özel sektör angajmanı konularında çok önemli ilerlemeler sağlanmıştır'' dedi.
Türkiye'de 2007'de Ar-Ge alanındaki yatırım ve harcamaların neredeyse üç katına çıkarıldığını, araştırmacı ve Ar-Ge personeli sayısında iki katından fazla bir artış sağlandığını anlatan Yetiş, mevcut mali kriz nedeniyle çok çeşitli Avrupa Birliği devletlerinin bu alana yaptıkları yatırımları ya durduğunu ya da azalttığını, ancak Türkiye'nin harcamalarını artırma trendini sürdürdüğünü kaydetti. Yetiş, şöyle devam etti:
''Çok yakın gelecekte çok başarılı sonuçlar elde edeceğiz, çünkü çok hırslı hedeflerimiz var ve bu yönde çalışıyoruz. Bugünlerde bilimsel ve teknolojik faaliyetler küresel bir ortamda gerçekleşmektedir. Bu çerçevede bizler dünyanın önde gelen araştırmacı kuruluşlarıyla özellikle de Avrupa'daki kurumlarla çok yakın iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bugün araştırmalarımız Avrupalı meslektaşlarıyla çok yaygın ve etkin biçimde yüksek düzeyde teknolojik projelere katılmaktadır.''
Her zaman bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve bu sektörün öneminin göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret eden Yetiş, bu sektör reel ekonomide çok önemli yer tuttuğunu aktardı.
Nüket Yetiş, toplumsal zorluklarla mücadele etmek, hayat kalitesini yükseltmek ve rekabet gücünü artırmada bilgi ve iletişim teknolojilerinin çok büyük payı bulunduğunu dile getirerek, bu teknolojilerin sosyal hayatında her alanında kullanıldığını kaydetti.
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin sosyal hayatın her alanına yansıdığını ifade etmesi sonucu hem sosyal hem ekonomik yapılarda çok köklü değişimlerin meydana geldiğini anlatan Yetiş, bu sektörün aynı zamanda çok kapsamlı rekabet avantajları getirdiğini belirtti.
Prof. Dr. Yetiş, sosyal dönüşüm sürecinde Türkiye'nin gündeminin bir bilgi toplumu oluşturmak olduğunu vurgulayarak, bu kapsamda Devlet Planlama Teşkilatının yaklaşık 5 yıl önce uygulamaya koyduğu yeni programın, entegre ve katılımcı bir yaklaşım takip edilerek orta ve uzun vadeli hedefler içeren bilgi ve inovasyon teknolojileri stratejilerinin oluşturulduğunu ve bunların iyi biçimde uygulandığını bildirdi.
Bunların dışında çok çeşitli araştırmaların yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini kaydeden Yetiş, buradaki amacın siyasal idari ve teknik altyapısı oluşturularak, bilginin verimli ve istikrarlı biçimde kullanılması ve vatandaş odaklı açık ve etkin sosyal hizmetlerin sağlanması olduğunu söyledi. TÜBİTAK Başkanı Yetiş, şunları kaydetti:
''Bilgi ve iletişim teknolojileri ve bunların uygulaması arasındaki bağlantılar arttıkça yeni uygulama alanları ortaya çıkmaktadır. bununla birlikte yeni zorluklar ve yeni fikirler de ortaya çıkacaktır. Bu zorlukların üstesinden gelmek için uluslararası iş birliği kritik önem taşımaktadır. Bu alandaki iş birliğini artırmak ve bu sorunların, bu zorlukların üzerine iş birliği halinde gidebilmek insanlık adına bugün ve gelecek adına çok büyük önem taşımaktadır ve çok büyük faydalar sağlayacaktır.''
Avrupa Komisyonu Bilgi Toplumu ve Medya Direktörü Joao Schwarz da Silva, Bilgi Toplumu Programı çerçevesinde Türkiye ile kurdukları ortaklıkların kendileri için çok büyük anlam ifade ettiğini söyledi. Silva, ''Türkiye'deki araştırmacıların, kurumların katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikte, Türkiye yetenekli bir ülke olarak görülüyor. Türkiye, yeteneğin ve bilginin ülkesi ve aramızda kurduğumuz iletişimin, ortaklığın, kesinlikle çok faydalı olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
Tarih boyunca yaşanan teknolojik devrimlerin her birinin yaklaşık 50 yılı kapsadığını ifade eden Silva, ''Aslında yeni bir döneme giriyoruz. Ve bu dönem, ekonomik gerekliliklerden ötürü değil, aynı zamanda ağlar kurma aşamasına geçtiğimiz için başlıyor'' dedi.
Bireylerin arasındaki bağlardan öte, küresel bağlardan bahsedildiğini vurgulayan Silva, ''Hoşunuza gitsin gitmesin global bir ortamdayız, birbirimize bağlıyız ve bir network içerisinde bir ağ içerisinde hareket ediyoruz'' görüşünü dile getirdi.
Silva, teşvik paketleri ile dünya çapında gelişmeler yaşandığını, Amerika'da, Avrupa ülkelerinde ya da Çin'de teşvik paketleriyle beraber yeni iş modellerinin geliştirildiğini anlattı.
Yeni döneme girilmesiyle, başta ekonomik ve sosyal alanda olmak üzere her alanda geçişlerin yaşanacağını dile getiren Silva, tüm insanların sosyal, teknik ve ekonomik olarak birbirine bağlı olduğunu kaydetti.
Silva, ''İçinde bulunduğumuz dünya giderek çok daha akıllı bir hal alıyor. Farklı altyapıların entegre edilmesiyle daha zeki sistemler kullanılıyor ve dünya daha enstrümantal bir hal alıyor'' diye konuştu.
37 ülkeden 400'ün üzerinde kamu ve özel sektör Ar-Ge yetkilisi ile akademisyenin katıldığı konferansta, bilgi ve iletişim teknolojilerinin geldiği nokta ve gelecekteki öncelikler ele alınıyor.
''eChallanges 2009 Konferansı'' 23 Ekimde sona erecek.
Konferansta özellikle e-devlet, e-demokrasi, e-sağlık, e-alt yapılar, teknoloji destekli öğrenme, güvenlik ve kimlik yönetimi, Radyo frekansı ile tanımlama, bilgi ve içerik teknolojileri, yüksek başarımlı hesaplama gibi alanlarda güncel kavram ve problemler ile ilgili bilimsel bildiriler sunulacak ve tecrübeler paylaşılacak.