Parçalar arası bütünlük sağlanmadan hikmete erişmek, hakikate ulaşmak mümkün mü? Aralarındaki ayrılıkla birlikte bütünlükte birleşmelerini görememek eksikliktir, noksanlıktır; hüküm adaletsiz olur, gerçek gölgeden ibaret sanılır, gölgenin gerçek olduğu yanılsamasına düşülür.
Yaprak görüldüğünde meyve hatırlanır, meyveyi görüp de ağacı düşünmemek olur mu? Ağaç kökten ibaret değildir, gövdeden de değil; dallar tamamın parçasıdır, yaprakların ince damarları bütünlükte bir cüzdür. Meyve ise tamamlayıcı neticedir.
Kâinat bir ağaç, insan bir ağaç, ömür bir ağaç, hayat bir ağaç, hadiseler bir ağaç. Her gün ayrı bir ağaç, “an” bir orman. Bütün bu ağaçlar “an”da “kün” fabrikasında dokunuyor.
Bugün hava bulutlu veya açık, yarın yağmurlu! Günde kaç mevsim akar içimizde, Cemali ve Celali dokunuşlar kalbimizde yeni nakışlar oluşturur, ruhumuzun heykelini şekillendirir. Ömür ağacı meyvesini büyütür an an, kare kare.
Başımıza gelen küçük bir hadisenin evveli ve ahiri vardır; zahir ve batın gözlerle birlikte okunursa görülür bu hikmet. Dünya bundan başka değildir, insanlığın başına gelen hadiseler de.
“Dördüncü Mesele”yi hakikatiyle okunmadıktan ve yaşamadıktan sonra dört yüz defa okumanın anlamı var mı?
Malayani şeyleri terk etmeyen, sükûtu içmeyen hikmet ağacına nasıl çıkar da hakikat meyvesini devşirir?
Kökten meyveye, gövdeden iç içleyişi bütün hissetmek ve anlamak; bugünde bana öğretilmek istenen neydi, nerede eksikliklerim oldu, telafi için ne yaptım, ne yapabilirim?
Uzayın derinlerinde dönerek akan dünya ve içinde cereyan eden hadiseler bunun dışında değildir. Bütüncül gerçek veya büyük hakikat; parçalarda nisbi olarak kendini gösterir. Bunda göremiyorsan başını sağa sola çevir, aşağı yukarı bak.
Çiçekte göremiyorsan yıldızda görürsün, şehirde göremiyorsan kıtada görürsün, zalimlerin satranç oyunlarından bıktıysan kalbine dön; o sana söyler, ruhun gösterir.
Hadiseler dalgasıyla kâh dalga geç, kâh onda sörf yap. Kedere kıymet verme, kaderin dersini gözet.
Ağaç iyi okunursa ormanda gezmesi kolay olur, balta yoktur bu ormanlarda hakikat balı vardır. Arı vızıltısı olacak elbet. Sonu yok ormanın başına varmak mümkün değildir; batın böyle derse de zahir her şeyin bir ömrü var der. Gün olur ağaç ölür, gün solar, insan gider, evren tükenir.
“An”da tükenmez gerçekliği bulmak ve onda sonsuzluğa akmak duasıyla…