Hasan Bozkurt'un haberi:
Avrupa Birliği Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu eski üyesi Günter Verheugen, Türkiye'nin İran'a yaptırıma karşı çıkmasına destek verdi. Verheugen, "Türkiye'nin yaptırımlar konusundaki hareketi herkese ders olmalı. Eski meslektaşlarımın buna bakarak ne kadar doğru hareket edildiğini görmesi gerekir." dedi.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Olağanüstü Genel Kurulu'nda konuşan Verhuegen, Türkiye'nin üyeliği konusunun Avrupa Birliği'nin cevaplaması gereken en önemli soru olduğunun altını çizdi. "Süreçten biraz endişeliyim. AB içindeki birçok aktör bu sorunun ne kadar önemli olduğunun farkında değil." diyen Verheugen, sürecin ağır aksak gittiğinin altını çizdi. Türkiye'nin AB'ye yakınlaştırılması çalışmasında biraz da olsa yavaşlama yaşandığını kaydeden Verheugen, "Bu Türkiye'nin kabahati değil. Bu Avrupa Birliği içindeki bazı çok popülist, oportünist politikacılardan kaynaklanıyor. Onlar Türkiye'nin AB'ye üye olmasının ne kadar önemli olduğunu kendi kamuoylarına anlatmıyor." eleştirisinde bulundu. Verheugen, Türkiye'nin sesinin çok daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamaya çalışacağını ve Almanya'nın desteği için de girişimlerde bulunacağını aktardı.
Konuşmasının ardından bir gazetecinin "Türkiye eksen kayması tartışmaları yaşanıyor. Batıdan koptuğuna yönelik eleştiriler var. Burada AB'nin payı olduğu belirtiliyor? Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusunu Verheugen, önce yanlış anlayıp ülkeler arası göçleri anlatarak cevap verdi. Ardından soru Almanca sorulunca Verheugen, "Bu beyanları okudum. Türkiye'nin Doğu'ya kayması konusu. Bu konuda şunu söylemem gerekir. Türkiye'nin yaptırımlar konusundaki hareketi herkese ders olmalı. Eski meslektaşlarımın buna bakarak ne kadar doğru hareket edildiğini görmesi lazım." cevabını verdi. Verheugen, "Türkiye AB için son derece önemlidir. Türkiye'nin dış politikası konusunda yorum yapmam ne kadar doğru bilmem ama, dış politikada Türkiye'nin gerçekten güvenilir AB perspektifine sahip olması gerekir. İran komşusudur ama bu bir dezavantaj değil tam tersi akıllı bir şekilde kullanılırsa yakın partnerlik olduğu zaman AB için avantajdır. Türkiye'nin komşuluk ilişkisi daha yararlı olabilir. Avrupalılar Türkiye'nin rolünü desteklenmesi gerekir." değerlendirmesini yaptı.