ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarınca açıklanan "61 bilim alanı sıralaması"na 36 üniversite ile giren Türkiye, bu sayı ile 13'üncü sıraya yerleşti.
ODTÜ Enformatik Enstitüsü URAP Araştırma Laboratuvarının, üniversitelerin güçlü ve geliştirmeye açık yönlerine dikkati çekmek için hazırladığı 2018-2019 yılı sıralamasında, dünyadaki en iyi üniversiteler 61 farklı bilim alanına göre listelendi.
URAP'ın internet adresinden bugün kamuoyuna duyurulacak listede, alanlara göre üniversite sayısı, o alanda yayımlanan makale yoğunluklarına göre 50 ila 1000 arasında değişiyor. URAP alan sıralamalarında son 5 yılın akademik performansı değerlendirildi.
URAP'ın alan sıralamasındaki 61 alanın 21'inde ABD üniversiteleri dünya birincisi oldu.
Çin 18, Hollanda 9, İngiltere 5, Singapur 2, Brezilya 2 alanda dünya birincisi olurken İsveç, Avustralya, Malezya ve Hong Kong ise birer alanda birinci oldu.
Listeye göre, 61 bilim alanının 14'ünde birinci olan Harvard Üniversitesi dünya liderliğini sürdürdü. Harvard'ı 8 alanda birinciliği elde eden Çin'den Tsinghua Üniversitesi izledi. Hollanda'dan Amsterdam Üniversitesi, 4 alanda dünyanın en iyisi olarak belirlenirken, Çin'den Geosciences Üniversitesi ve Hollanda'dan Wageningen Üniversitesi de 3'er alanda dünya birincisi oldu.
Oxford Üniversitesi ve Nanyang Teknoloji Üniversitesi alan sıralamalarında ilk kez düşüş yaşadı. Sıralanan 61 bilim alanında, birincilik 10 ülkeden 30 farklı üniversite tarafından paylaşıldı.
4 ülke zirvede
Listeye göre ABD, İngiltere, Hollanda ve Avustralya'dan en az birer üniversitenin 61 alanın tamamında yer almayı başarması, 4 ülkenin dünyanın en başarılı yükseköğretim sistemlerine sahip olduğunu kanıtladı.
Belçika ve İsviçre 60 alanda, Almanya ve Kanada ise 59 alanda en az bir üniversiteye sahip ülkeler oldu.
Türkiye 61 alanın 28'inde listeye girdi
Türkiye'den ise 61 alan sıralamasından 28'inde en az bir üniversite yer aldı. Türkiye, İran ve Tayvan, alan sıralamasında yer alan 36'şar üniversiteleri ile üniversite sayısı bakımından ülkeler arasında 13'üncü sırayı paylaştı.
Tayvan üniversitelerinin alan sıralamasında yer aldığı bilim alanı sayısı 40, İran üniversitelerinin yer aldığı bilim alanı sayısı ise 39. Türk üniversiteleri 61 bilim alanından 28'inde yer alabildiği için ülkelerin alan sıralamasında yer alma sayısına göre yapılan değerlendirmede Tayvan 29’uncu, İran 31'inci olurken, Türkiye 41'inci sıraya girdi.
URAP'ın 2018-2019 alan sıralamasında 89 farklı ülkeden bin 772 üniversite en az bir alan sıralamasında yer aldı. Bu üniversitelerin 272'si ABD'de yer aldı. ABD'yi 256 üniversite ile Çin ve 109 üniversite ile Japonya izledi.
Türkiye'nin en başarılı olduğu alanlar
Türk üniversiteleri geçen yılki listede 61 alan sıralamasının 29'unda yer almıştı. Bu yıl açıklanan 61 alanın 28'inde 36 Türk üniversitesi bulunuyor. En fazla sayıda Türk üniversitesinin yer aldığı alanlar mühendislik ve tıp alanları oldu.
Türkiye'den mühendislik alan sıralamasına 25, tıp alanı sıralamasına da 22 üniversite girdi.
URAP 2018-2019 dünya alan sıralamasında ODTÜ, 17 bilim alanında dünya sıralamasında yer alarak en fazla listede adı görünen üniversite oldu.
ODTÜ'nün ardından İTÜ ve Hacettepe 14'er bilim alanında, Gazi 11 bilim alanında, Bilkent, Koç ve İstanbul üniversiteleri 10'ar bilim alanında, Ege ve Ankara üniversiteleri 7'şer bilim alanında, Yıldız Teknik ve Boğaziçi üniversiteleri 6'şar bilim alanında, Atatürk Üniversitesi ise 5 bilim alanında dünya alan sıralamasına girdi.
En iyi derece İTÜ'nün
Bu yıl, 2018-2019 URAP Dünya Alan sıralamasında en iyi dereceleri elde eden 7 üniversitenin durumu da özetlendi.
Buna göre İTÜ, "havacılık ve uzay mühendisliği" alanında dünya 124'üncüsü ve "inşaat mühendisliği" alanında dünya 129'ncusu olma başarısını gösterdi. İTÜ ayrıca "jeoloji" alanında 239'uncu olarak ilk 250'ye ve "yer bilimleri" alanında 265’inci olarak ilk 300'e girdi.
Hacettepe Üniversitesi, "diş hekimliği" alanında 141'inci olma başarısını gösterdi. Hacettepe Üniversitesi ayrıca eğitim alanında 276'ncı, iktisat alanında 287'nci, tıp ve sağlık bilimleri alanında 286'ncı olarak ilk 300'e girdi. İstanbul Üniversitesi, "diş hekimliği" alanında 143'üncü olma başarısını gösterdi.
ODTÜ, "havacılık ve uzay mühendisliği" alanında 195'inci olarak ilk 200'e, "inşaat mühendisliği" alanında 235'inci ve "iktisat" alanında 245'inci olarak ilk 250'ye, eğitim alanında ise 251'inci olarak ilk 300'e girdi. Bilkent Üniversitesi, "siyaset bilimi" alanında 195'inci olarak ilk 200'e, "nanobilim ve nanomalzeme" alanında 266'ncı, "elektrik ve elektronik mühendisliği" alanında 299'uncu olarak ilk 300'e girdi.
Ege Üniversitesi, "diş hekimliği" alanında 169'uncu olarak ilk 200'e ve gıda mühendisliği alanında 265'inci olarak ilk 300'e girdi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi "diş hekimliği" alanında 190'ıncı olarak ilk 200'e girdi. Koç Üniversitesi "siyaset bilimi" alanında 193'üncü olarak ilk 200'e girdi.
Gazi Üniversitesi, "diş hekimliği" alanında 194'üncü olarak ilk 200'e girdi.
"Etki değeri çok düşük makaleler yükselişi yavaşlatıyor"
URAP Başkanı Prof. Dr. Ural Akbulut, son yıllarda Türkiye'de makale sayısının artış hızında düşme gözlendiğine dikkati çekti.
Diğer yandan yayın sayıları yavaş da olsa arttığı halde Türkiye'nin yayın başına düşen atıf sayısının dünya ortalamasının altında kaldığını bildiren Akbulut, "Daha önceki URAP raporlarında vurgulandığı gibi bu düşüşün nedeni; son yıllarda etki değeri çok düşük veya sıfır olan dergilerde yayımlanan Türkiye kaynaklı makale sayılarının artmakta oluşudur. Bu tür yayınların oranı, bazı üniversitelerimizde dünya ortalamasının çok üstündedir. Üniversite yöneticilerinin; atama ve yükseltmelerde sadece etki değeri yüksek dergilerdeki makaleleri değerlendirmeye alması bu sorunun çözülmesine yardımcı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Etki değeri çok düşük makaleler nedeniyle, üniversitelerin dünya sıralamalarındaki yükselişinin çok yavaşladığını ve bazı bilim alanlarında sıralamada geriye düşülmesine neden olduğunu aktaran Akbulut, şunları kaydetti:
"Üniversitelerimizin çoğunda bilimsel yetkinliği yüksek olan akademisyenlerimizin yüzdesi, çok sayıdaki ülkenin üniversitelerinden daha yüksektir. Üniversite yöneticilerimizin; dünyanın en saygın dergilerinde makale yayımlayan ve dünyanın önde gelen üniversitelerindeki bilim insanlarıyla ortak araştırmalar yapan akademisyenleri desteklemeleri yararlı olmaktadır. Başarılı akademisyenlerin desteklenip motive edilmesi, genç akademisyenleri daha fazla araştırma yapmaya yönelterek, üretken akademisyen sayısının artmasını sağlamaktadır. Bunu başaran yöneticiler, üniversitelerinin sıralamalarda yükselmesini hızlandırmaktadır."
aa