Dünyada tek bir devlet olarak, ülkeleri emrindeki tek bir eyalet olarak kabul ediyor. Dünya halkını “Dünya vatandaşı” olarak görüyor. Bununla iktifa etmiyor. Sen para olarak dolar kullan, lisanın İngilizce olsun. Millî ve manevi değerlerini terk et. Hıristiyan Batı kültürü potasında eriyerek bana benzersin. Yoksa sana dünyada rahat vermem. Doğumundan ölümüne kadar benim gibi yaşa. Ve benim sömürüme karşı gelirsen seni, İslamı İslam ile savaştırır ve Müslümanı Müslüman ile katlederim diyor.
Sen “Öteki”sin. Hıristiyan ve beyazlar demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü halkın millî iradesi sizin için yasak bölgedir. Asırlardır bizim vesayetimiz altındasın. Bağımsız olmanıza karşıyız. Evet bu mesajları çeşitli yollarla veriyorlar. Peki bu mesajı kim veriyor? Başta ABD ve AB olmak üzere, emperyalist güçler veriyor. Ancak bunlar da taşerondur. Küresel sermayenin emrindedir. Küresel sermaye ise Siyonizmin vesayeti altındadır. Ve stratejik düşman Müslümanlar ve İslamiyettir. İslamiyete karşı açılan ilan edilmemiş postmodern savaşın bir numaralı hedefi Türkiye’dir. Türkiye düşerse -Allahü teala korusun- bütün İslam Dünyası düşer. Türkiye İslam Dünyasını savunuyor.
Küresel sermaye kimdir? Küresel sermayenin işletmesi, şirketi, fabrikası, alışveriş merkezleri yoktur. Yani bunlarla uğraşmaz. Küresel sermaye paraya hükmeden ve parayı kullanan gruptur. Finans kesimindeki bu kişilerin kullandığı paralar sadece kendi servetleri ile sınırlı değildir. Bugünün dünyasında paranın sahibi ve kullanıcısı farklıdır. Küresel sermaye bugün dünyada kendi servetini çok aşan bir biçimde trilyonlarca dolara hükmeder. Ve ulus devletler kadar güçlüdür. Üstelik bir coğrafyaya bağlı da değildir. Her yer onun mekânıdır.
Darbeleri yapan, Gezi olaylarında rolü olan milyarder Soros aslında Rochild Rockefeller (Yahudi asıllı) küresel sermayenin temsilcisidir. Küresel sermayenin devleti aşan bir gücü vardır. Şu anda Amerika ve Rusya’daki yönetim küresel sermayenin siyasal gücünü tasfiyeye uğraşıyor.
El Kaide, DEAŞ, FETÖ, PKK ve diğerleri İslamiyete karşı kullanılıyor. Ve bunların operasyonunu CIA yürütüyor. Putin bunun farkındadır. CIA ABD’nin devlet terörü vasıtasıdır. CIA asla kendi mensubu ile terör yapmaz. Vasıta kullanır. Fanatik kişileri seçer. Bazı cahil Müslümanlar da bunların içindedir. Uzmanlara ve istihbarat yetkililerine göre İkiz Kulelerin yıkılması CIA-Pentagon ve MOSSAD destekli devlet terörüdür.
ABD halkını ve dünya kamuoyunu Afganistan ve Irak’ın işgali için psikolojik bir baskı ve savaşlarını meşrulaştırma algısı için böyle yaptı. ABD Başkanı Kennedy’ye yapılan suikast da devlet terörü idi. Suikastı CIA, MOSSAD ve Johnson liderliğinde Teksas çetesi yapmıştır. Johnson başkan oldu, ilk icraatı (Kennedy doların basılmasını ABD Merkez Bankasına vermişti) bunu iptal oldu. Ve tekrar Yahudi bankasına verdi.
Önümüzdeki aylarda önemli gelişmeler olabilir. Global güçler ve küresel sermaye ABD’nin yeni başkanı Trump’a suikast yapabilir. Ve bu çete ABD ile Rusya arasında bir savaş çıkmasını istiyor. ABD’deki silah, petrol ve faiz şirketleri ABD’ye siber bir saldırı yaparak bunu Rusya’nın üzerine atabilir.
FETÖ'cü polisin Rusya Büyükelçisine yaptığı suikastın arkasında ABD olduğu inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Hatta Karadeniz’e düşen uçağın arkasında da CIA olduğuna inanıyorum. Siyonizm ile Trump arasında ihtilaf vardır. İsrail ile Trump arası sıcaktır. Ve Siyonizm de bölünmüş sayılır. Türkiye’nin Rusya ve İsrail ile münasebetlerini düzeltmesi ABD ve AB’yi huzursuz ediyor. Beşiktaş ve Kayseri’de patlatılan bombalar İngiliz yapımıdır. Asla el yapımı değildir. Fabrika imalidir.
ABD ve AB Türkiye’ye karşı -örtülü değil- açıkça savaş açmıştır. DEAŞ ile mücadele ettiğini iddia eden ABD’nin emrindedir. DEAŞ elini kolunu sallayarak işgal ettikleri yerleri PYD’ye terk ediyor. Şu anda PKK-DEAŞ-PYD-FETÖ aynı saftadır. Birbirine karşı değil Türkiye’ye karşıdır. ABD’li bir yetkiliye göre ABD Suriye’de kaybetti. Ancak Orta Doğu’da kan ve gözyaşının devamını istiyor. Ve zalim Esad’ın yanında yer alıyor. İnşallah ateşkes devamlı olur. (Amin)
İHA