Risale Haber-Haber Merkezi
Türkiye Irak Dostluk Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Emin Değer,
Türkiye’deki din adamlarının Diyanet İşleri başkanı ile birlikte Irak’taki bütün dini grupları ziyaret etmesinin çok faydalı olacağını söyledi.
Türkiye Irak politikalarının geçmişten beri inişli çıkışlı olduğunu hatırlatan Değer, “takriben son 10 senedir Türkiye’nin Irak politikalarında bir istikrar mevcut. Ancak Irak dış müdahalelere açık bir ülke konumunda olduğu için maalesef istikrarı bir türlü sağlayamıyor. İstikrarsız bir komşu ve kardeş ülkenin ülkemize olumsuz yansınmaları olmaya devam edecektir” dedi.
TEZKERENİN REDDİ ARAP SOKAKLARINDA NASIL SEVİNÇLE KARŞILANDI
Irak’a müdahale sırasında TBMM’ye gelen tezkerenin reddedilmesinin Arap sokaklarında sevinçle karşılandığını ifade eden Değer, “ABD ve koalisyon güçlerinin Irak müdahalesi ve Türkiye’nin iştirak etmemesi, iki tezkerenin TBMM tarafından reddedilmesi Arap sokaklarında nasıl sevinçle karşılandığının şahidiyim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanının mesajları heyecan uyandırmış, Davos’ta doruk noktasına ulaşmıştır. Yıllardır savunduğumuz Irak’taki bütün unsurlara eşit mesafede Türkiye’nin duruşunun önem arz ettiğini söyleye geldik. Nitekim Türkiye bu konuda önemli politikalar oluşturdu. Şimdi ise kanaatimce Türkiye çok hassas dengelerle ifşa etmeden Sünni Arap, Türkmen ve Sünni Kürtleri bir araya getirme mecburiyeti vardır. Gerekçesi çok açık, İran’ın Irak’taki Şii nüfus üzerindeki etkisi ve yönlendirmesidir. Irak’taki Sünni Araplar hatta Türkmen ve Kürtler kendilerini emniyette hissetmiyorlar. Bundan şu anlaşılmamalı Irak’taki Şialarla ilişkiyi kesmek veya husumet oluşturmak gibi bir eylemin içinde olmamak lazım geldiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
IRAK CAMİLERİNDE TÜRK İNSANININ ÖLDÜRÜLMESİ CAİZ DEĞİLDİR DİYE HUTBE OKUTTUK
Irak’la ilişkilerde sivil inisiyatiflerin de etkin bir biçimde rol alabildiğine dikkat çeken Mehmet Emin Değer, Türkiye Irak Dostluk Derneği’nin Türklere yönelik saldırıları durdurduğunu şöyle anlattı:
“Türkiye geçmişte sivil insiyatife önem vermemiş veya güvenmemiştir. Türkiye Irak Dostluk Derneği olarak geçmişte önemli oluşumlara imza attık. Mesela Türk kamyon şoförlerinin, iş adamlarının ve en son elçilik mensuplarımızın katledilmesi kabul edilemez noktaya getirdi bizi. Bunun üzerine Irak’taki Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Nuri Elna-imi ile temasa geçtik ve o dönemin nüfuslu komitelerine ulaşarak camilerde Türk insanının öldürülmesi caiz değildir diye hutbe okutulmuştur. Ondan sonra Türklere sistematik saldırılar ortadan kalkmıştır. Bu bir örnekti. Buna benzer yüzlerce temaslarımızda olumlu neticeler aldık. Şunu da belirtmem gerekir ki dernek olarak 11 yıllık faaliyetlerimizde maddi ve manevi olarak hiçbir şeye alet etmedik. Aksine maddi ve manevi fedakarlıkta bulunduk. İstenirse tetkik edilerek görülebilir. Bu hususu kendimize bir pay çıkarmak için aksetmedim. Sivil insiyatifin önemini vurgulamak içindir.”
DİYANET, EHLİBEYT VAKFI VE ŞİA LİDERİNİN IRAK ZİYARETİ
Türkiye’deki din adamlarının Irak’a ziyaretinin de çok etkili olacağını vurgulayan Değer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Diyanet İşleri Başkanımızla birlikte bir heyetin Irak’taki bütün dini unsurları ziyaret etmesinde çok fayda mülahaza ediyoruz. Bunun yanında Ehlibeyt Vakfı başkanı sayın Fermani Altun, Türkiye Şia lideri Selahattin Bey’den istifade edilebilir. TBMM dostluk grubu harekete geçirilebilir. Yapılacak çok iş olduğunu ve hatta gittikçe zorlaştığını biliyoruz. Mutlaka yeni tedbir ve çareler oluşturmamız lazımdır. Türkiye Irak’ı bir bütün olarak aynı zamanda siyasi ve ticari partner olarak muhafaza etmek zorundadır.”