Kezban Bülbül'ün haberi:
İsrail'in kanlı saldırısına uğrayan Gazze'ye yardım gemisinin yolcularından biri de Mazlum-Der Genel Başkanı Faruk Ünsal'dı. Ünsal ile birlikte gemide, Mazlum-Der'in 6 yöneticisi bulunuyordu. Ünsal yurda dönünce önce memleketi Adıyaman'a giderek, buradan gemiye katılan ve şehit olan Fahri Yaldız'ın cenaze namazına katıldı. Ankara'ya dün gece dönen Ünsal, ilk olarak gemiden gelen yaralıları hastanede ziyaret etti.
İNSANLIK DERSİ VERDİK
Mazlum-Der Başkanı Ünsal, gemide yaşananları ve bundan sonra yapacakları hukuki mücadeleyi Yeni Şafak'a anlattı. İsrail askerlerinin gemide sabah namazı kılınırken baskın yaptığını hatırlatan Ünsal, "Bu hiçbir insani değere sığmayan bir durum, ibadet halindeyken saldırının olması çok ahlaksızca bir şey. İsrail komandosu, merhametin ne olduğunu, hukukun, insanlığın ne olduğunu bizimle yüzyüze geldiğinde görmüş oldu. Bir taraftan çatışırken, bir taraftan insanlık dersi verdik onlara" dedi.
'GASP VE KATL'DEN YARGILAMA
İsrail'in sadece Türk vatandaşlarına değil, bütün dünyaya, 32 devletin haysiyetine saldırdığını belirten Ünsal, "Mallarımıza el koydular, çaldılar. Bu bir gasp ve katldir. Türkiye hükümetinin, kendi vatandaşlarına uluslararası sularda saldıran İsrail Savaş Kabinesi'ni -bu kabinenin 7 üyesi var- 'hırsızlık ve katl' suçundan yargılamasını istiyoruz. Hükümetin yetkisi var, Türk Ceza Kanunu buna müsait, evrensel yargı yetkisi var. Biz savcılığa suç duyurusunda bulunduk, top hükümette" dedi.
SİYASİ İRADE OLUŞMALI
Hükümetin sert açıklamalar yaptığını kaydeden Ünsal, "Devletin elinde mahkemesi, onu çalıştıracak kanunları var. Siyasi irade oluşursa bu yargılama gerçekleşir. Ceza yasasındaki evrensel yargı yetkisinin kullanılması, Adalet Bakanlığı'nın iznine bağlı. Bu dirayeti gösterirlerse, öfkenin ötesinde işler yapılabileceğini dünyaya göstereceğiz" diye konuştu.
Bu katliam olurken donanma nerdeydi?
İsrail'in gemiye saldırılarının başlamasının ardından Türk donanmasının gelmemesini bir eksiklik olarak gören Ünsal şunları söyledi: "İsrail bizimle temas kurduğu zaman saat 22.00 gibiydi, tüm dünyaya duyurduk. Donanma etrafımızı çevirdi. Orası uluslararası sular, gemi Türk yolcuların olduğu gemi, Türk donanmaları gelebilirdi, gelmemesi için bir sebep yoktu. Saldırı anını duyurduk, o zaman resmen suç işlenmekteydi, bizim üzerimizde cürüm uygulanırken gelebilirdi, orada da gelmedi. Bunlar bir eksikli, bunun izah edilmesini bekliyoruz."
Yeni Şafak