Tedavisi sadece organ ve doku nakli ile mümkün olan hastalıklar, tüm dünyanın olduğu gibi, Türkiye'nin de önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Türk Nefroloji Derneği verilerine göre, Türkiye'de kronik böbrek yetmezliği nedeniyle 60 bin hasta diyalize giriyor.
Bu sayının, gelişmiş birçok ülkenin neredeyse 2 katı olan yıllık yüzde 10 artış oranı ile 2015 yılında 100 bini aşacağı tahmin ediliyor. Hastalığın tedavi masraflarının da bu dönemde iki katına çıkarak yaklaşık 1.5 milyar dolar olabileceği belirtiliyor.
Karaciğer naklinde de benzer bir tablo yaşanıyor. Karaciğer nakli için sıra bekleyen binlerce hasta bulunuyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde 15 bin kişinin karaciğer nakli ihtiyacı olacağı öngörülüyor.
Hem böbrek hem karaciğer bekleyen pek çok hasta olmasına rağmen nakil yapılan hasta sayısı çok düşük. Sebebi ise Türkiye'de organ bağışının yeterli düzeyde olmaması.
DİYANET ORGAN NAKLİNİN CAİZ OLDUĞUNU AÇIKLADI
T.C. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Ulusal Organ ve Doku Bilgi Sistemi'nde kayıtlı organ bekleyen hastalara naklediliyor. Hastalar öncelikle kan grubu uyumuna daha sonra da doku grubu uyumuna göre belirleniyor.
Kan ve doku uyumunun yanı sıra hastanın tıbbi aciliyet durumu göz önünde bulunduruluyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 6.3.1980 tarih ve 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıkladı.
Uzmanlar, nakil yapılabilen organları ise şöyle sıralıyor: kalp, karaciğer, böbrek, akciğer, pankreas, ince bağırsak, dokular, kornea, kemik iliği, tendon, kalp kapağı, deri, kemik.
CİHAN