İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından, üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde Türkiye'deki ilk tezli Teknik Tekstiller Yüksek Lisans Programı hayata açılıyor.
İş birliği protokolü imza töreninde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, tekstil sektörü özelinde eğitim desteklerini meslek liseleri ile başlattıklarını hatırlatarak, lisans programlarında Tekstil ve Deri Mühendisliği'ni seçen öğrencilere de sağladıkları burs ve istihdam desteğinin devam edeceğini söyledi.
Gülle, mayıs ayında başlattıkları lisans düzeyindeki girişimlerinden başarılı sonuçlar aldıklarını belirterek, "2019 yılı öğrenci yerleştirmelerinde Tekstil Mühendisliği bölümü, en çok tercih edilen bölümlerden oldu ve kontenjanlarını neredeyse tamamen doldurdu." ifadesini kullandı.
Lisans seviyesinde gördükleri bu ilginin lisansüstü programlarında da devam edeceğinden emin olduğunu kaydeden Gülle, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden İTÜ'nün yetiştirdiği lisansüstü öğrencilerimizin, üretecekleri tezlerle hem akademik literatürü geliştireceklerine hem de yeni üretim teknikleriyle sektörümüze katma değer sağlayacaklarına inancım tam. Ayrıca tekstil ve ham maddeleri sektörümüz, 4,3 dolar birim değeri ile, en çok katma değer üreten sektörlerimizden birisi. Bu anlamda, yetişen kalifiye iş gücümüz, ihracat ailesinin en kıymetlilerinden olma niteliği taşıyor."
Üniversite-sanayi iş birliğinin en önemli sac ayağının katma değer olduğunu vurgulayan Gülle, "Bizleri en çok motive edecek netice, yapılan projeler ve yazılan tezlerin hayata geçerek, ülkemize birer milli teknoloji ürünü olarak katma değer sağlayabilmesidir. TİM olarak belirlediğimiz 'Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye' hedefimize ancak geliştireceğimiz milli teknolojiyi ihraç ederek ulaşabiliriz." diye konuştu.
Gülle, İHTİB'in öncü olduğu lisansüstü program çerçevesinde üniversite-sanayi iş birliğinin diğer sektörler bazında da devam ettirmek istediklerini bildirdi.
"Program, üniversite-sanayi iş birliğinin en somut örneği"
İTHiB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz de tekstilin üretim, ihracat ve istihdam açısından Türkiye ekonomisi için vazgeçilmez sektörlerinin başında geldiğini dile getirdi.
Bu yıl başlattıkları Tekstil Mühendisliği Burs ve İstihdam Projesi'yle ilgili bölüm kontenjanlarının yüzde 42'den 92'ye çıktığı bilgisini paylaşan Öksüz, "Bölüm puanları da bu proje sayesinde 100 puan arttı. Üniversite-sanayi iş birliği konusuna gösterdiğimiz hassasiyet ile bu yıl ilk kez İTÜ'de tezli Teknik Tekstiller Yüksek Lisans Programı'nı başlatıyoruz. Sektörümüz ve ülkemiz için attığımız bu somut adım ile gençlerimizin sektöre daha geniş bir perspektifle daha nitelikli bir şekilde başlamasını umut ediyoruz." şeklinde konuştu.
Teknolojik gelişmelerin dünyayı hızla dönüştürdüğünü belirten Öksüz, bu şartlar altında geleneksel tekstil anlayışıyla devam etmenin orta ve uzun vadede, sektörün rekabetçi gücünü etkileyeceğini söyledi.
Sektörün mutlaka teknik tekstillerle dönüşümünü gerçekleştirmek zorunda olduklarının altını çizen Öksüz, şunları kaydetti:
"Bunun için gerekli olan adımlardan belki de en önemlisini burada atıyoruz. Türkiye geneli ihracatımızın dünya pazarından aldığı pay binde 9'ken, tekstil ve ham maddeleri sektörü olarak dünya pazarından yüzde 3,5, AB pazarından ise yüzde 15,5 pay alıyoruz. Bu gücümüzü koruyarak artırmak için yeni bir vizyona ihtiyaç duyuyoruz. Bu vizyonu da ancak ve ancak üniversite-sanayi iş birliğinin en somut örneklerinden biri olan İTÜ ile gerçekleştirdiğimiz bu yüksek lisans programı gibi projelerle yakalayabiliriz."
"Sektöre desteğimizi sürdüreceğiz"
İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın da teknik tekstiller alanında Türkiye'de ilk kez gerçekleşecek olan söz konusu program ile sektörün gelişimine liderlik edecek nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine katkı sağlanmasının yanı sıra, firmaların Ar-Ge potansiyellerinin geliştirilmesine de destek olunacağını belirtti.
Programda eğitim gören öğrencinin, yenilikçi teknik tekstillerin farklı alanlarında, ham maddeden nihai ürüne kadar yer alan tüm süreçler hakkında detaylı bilgiye sahip olacağını dile getiren Aydın, şunları kaydetti:
"Öğrenci, yenilikçi ve özgün teknik tekstil ürünleri tasarlama, geliştirme ve son kullanım alanına bağlı olarak ürün kalitesini değerlendirme becerisi kazanmanın yanı sıra, programın sunduğu disiplinler arası perspektif sayesinde mesleklerinde rekabet avantajı yaratabilme potansiyelini bünyesine katacak. Program, tekstil mühendisliğinin yanı sıra malzeme, polimer, nanoteknoloji ve elektronik uygulamalarını da içeren çok disiplinli bir yapıya sahip. Türkiye'de ve dünyada son zamanlarda önemi gittikçe artan teknik tekstiller alanında ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi için çağdaş ve öncü bir öğretim programı hazırladık. Sektöre desteğimizi farklı kanallardan sürdüreceğiz." dedi.
AA