Yılmaz, İlim Yayma Cemiyeti Kocaeli Şubesi tarafından organize edilen "Kocaeli Hafızları Buluşuyor" etkinliğinde yaptığı konuşmada, hafız olmak kadar hafız kalmanın da önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'de vatandaşların zor zamanlarda bile Kur'an-ı Kerim'i okuduğunu ya da başkalarına okuttuğunu ifade eden Yılmaz, "Şu anda Türkiye'de hafızlık diploması almış 121 bin 294 hafızımız var ama bunların ancak yarısı kadarı diyanet teşkilatında çalışıyor. Diğerleri başka mesleklerle meşguller. Tabii o da güzel, bir hafızın mühendis olması, hukukçu olması da güzel ama tabii hafızlığını geliştirecek alanlarda olması çok şayan bir arzudur." şeklinde konuştu.
Yılmaz, Kocaeli'de 2011'den bugüne kadar 525 kişinin hafızlık diploması aldığını, kentin emsallerine göre iyi bir noktada bulunduğunu anlattı.
Türkiye'de Kur'an-ı Kerim ve din eğitiminin önündeki yaş engeli kaldırıldıktan sonra 4-6 yaş Kur'an kursları açıldığını belirten Yılmaz, "Bu kurslarımızda hafızlığa başlayan ve bir yılda hafızlığı tamamlayan yavrularımız var. 4 yaş sonrası dönem, hafızlık için çok ideal. Ebeveynler, öğretmenlerle işbirliği yaparlarsa güzel sonuçlar elde ediliyor. Bunun üzerine imam hatip ve ilahiyat eğitimiyle gelecek dönemlerde hafızlığını ikmal etmiş, ilahiyat fakültesi bitirmiş, yüksek lisans ve doktoralarla seviyeli alimlerimizin sayısının artacağını umuyoruz." ifadesini kullandı.
"HAFIZLIKTA İYİ DURUMDAYIZ"
Kur'an-ı Kerim'in insan hayatını kuşatmak için okunup dinlendiğini anlatan Yılmaz, kitapların Allah'ın ilmi olan Kur'an-ı Kerim'i anlamak için yazıldığını vurguladı.
Yılmaz, uluslararası Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma ve hafızlık yarışmaları düzenlemeyi planladıklarını dile getirerek şöyle konuştu:
"Bu yarışmalarda özellikle hafızlıkta Türkiye'yi temsil edenler yüksek dereceler alıyor. Güzel okumada henüz oraya gelemedik ama özellikle hafızlıkta iyi durumdayız. Artık teknoloji var, ayetlere ve hadislere anında ulaşabiliyoruz ama hafızlık başka bir şey. Hafız olan insanın Kur'an-ı algılaması ve bir konuyla ilgili hemen bir ayete çağrışımda bulunması farklı bir şey. Siz akıllı telefondan bulursunuz, bu bir imkandır ama hafızlığı karşılamaz. Hafızlığın insan gönlünde oluşturduğu güzellikler var. Hafız bir insanın ağzından çıkan söz, onun kaleminden çıkan kelam da daha etkileyici oluyor. O yüzden, 'Teknoloji bu kadar gelişti, hafız olmaya ihtiyaç yok' gibi bir şey asla düşünülemez. Temennimiz ülkemizde bin seneye yakındır devam eden bu geleneğin gelecek nesillere aktarılması, bu topraklarda hiçbir dönemin hafızsız kalmamasıdır."
Daha fazla hafız yetiştirilerek hafızı olmayan yerlere de bunun taşınması gerektiğini bildiren Yılmaz, "Diyanet İşleri Başkanlığına ramazan ayı yaklaştığında Rusya'dan, Balkanlardan, Orta Asya'dan talepler yapılıyor, 'Bize ne olur ramazanda güzel sesli hafız hocalarınızı gönderin. Gelsinler bize hatimle teravih namazı kıldırsınlar' deniyor. Ne güzel oralardaki insanlar, Türkiye'nin hala bu işin merkezi olduğunu kabul ederek bizden destek bekliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Akit