Kapalıçarşı'da kuyumculuk yapan çok sayıda Ermeni kökenli esnaf, insanlarla artık daha rahat konuşmaya başladıklarını belirtirken, protokole karşı çıkan diasporaya tepki gösteriyor. Kapalıçarşı'da kalıpçılık yapan Bedros Muradyan, protokole hâlâ inanamadığını söylüyor. Ona göre bu anlaşma çok önceden yapılmalıydı. Türkiye'de Ermeni olmaktan dolayı zaman zaman sıkıntı çektiklerini ifade eden Muradyan, "Bu duyguyu ancak yaşayan bilir." diyor.
Protokolün imzalanışına çok sevindiğini ifade eden Muradyan, bunun kendilerini rahatlattığını, insanlarla artık daha rahat konuşabildiğini dile getiriyor. Bedros Muradyan, "Komşular birbirleriyle iyi olduğu müddetçe her şey yolunda gider. İnsanlar düşünmesin isteniyordu ama artık zihinler değişti." ifadelerini kullanıyor.
İki taraf için de atılan adımların olumlu sonuçlar doğuracağına dikkat çeken gümüşçü Nuran Berberoğlu, "Süreçte neler olur zaman gösterecek ancak sınır kapısının açılması hem Türkiye'ye hem Ermenistan'a zenginlik katacak." görüşünde. Tüm malların İran üzerinden Ermenistan'a gittiğini hatırlatan Berberoğlu, Türkiye üzerinden ticaret yapılmasından iki tarafın kârlı çıkacağını savunuyor.
Kuyumcu Aleksan Haviters de 59 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Yüz yıldır birbirine düşmanca bakan iki komşu milletin, barış adına attığı bu adımın çok sevindirici olduğunu söylüyor. Türkiye'de çoğu zaman ayrımcılık görmediğini dile getiren Haviters, sınırları birleşmiş olan iki komşu devletin sınır kapılarını açmasının hem ticari hem de dostluk ilişkilerini geliştireceği görüşüne destek veriyor. Bir başka Kapalıçarşı esnafı Garbis Akal da Türkiye'nin girişimlerini destekliyor ve Ermenilerin protokolü destekleyeceğini düşünüyor.