Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Halil İbrahim Bulut, 'Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren ülkemizdeki dinî, siyasî ve sosyal hayatı tanımak için Bediüzzaman’ın eserleri asla göz ardı edilemez.' dedi
Saliha Ferşadoğlu'nun röportajından ilgili bölümler:
Bediüzzaman Said Nursî’nin toplumun, dinî, siyasî ve sosyal hayatına olan etkileri hakkında neler söylersiniz?
Bediüzzaman Hazretleri, Cumhuriyet döneminin en büyük din âlimlerindendir. Ortaya koyduğu eserlerle büyük bir hizmet gerçekleştirmiştir. Onun eserlerini, pozitivizm ve materyalizmin bütün dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde insanımızın inancını ve imanını koruyan bir kale gibi değerlendirebiliriz. Kur’ân’ın çağdaş tefsiri olarak kabul edebileceğimiz Risâle-i Nur Külliyatı, dinî hayatımızın güçlenmesinde büyük bir vazife icra etmesinin yanında insanları tek tek muhatap alarak onları kazanmaya çalışması da metot açısından bir örnek teşkil etmektedir. Bediüzzaman’ı okumak, onun eserlerini anlamaya çalışmak ve yeni nesillerle bu eserleri buluşturmak için daha fazla bir şeylerin yapılması gerekiyor. Türkiye’yi anlama, tanıma adına, Türkiye’nin itikadî, dinî yapısını tanımak için ondan faydalanmalıyız. Dinî ilimler sahasında iyi bir kelâmcı olabilmek, özellikle İslâmî ilimler sahasında belli bir noktaya gelebilmek için Bediüzzaman’ın yazdıklarını muhakkak görmek, okumak, değerlendirmek, günümüze taşımak ve onun ortaya koyduğu esasları dikkate sunmak lâzım gelir.
Risâle-i Nurların Üniversitelerde bir ders olarak okutulması fikrine ne dersiniz?
Türkiye’nin entelektüel zihniyeti, birikimi anlamında eğer böyle bir şey okutulacaksa bunlardan bir tanesinin muhakkak Bediüzzaman’ın eserleri olmalıdır. Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren ülkemizdeki dinî, siyasî ve sosyal hayatı tanımak için Bediüzzaman’ın eserleri asla göz ardı edilemez. Cumhuriyet dönemindeki dinî hayatı bir bütün içinde ele aldığımızda o gelişmeyi dönem dönem ortaya koyarken Bediüzzaman’ın eserlerini, icraatlarını da muhakkak dikkate sunmak lâzım gelir.
Yeni Asya