Son günlerde Arap News’in haberine göre Suudi Arabistan kendi vatandaşları için Türkiye’den hizmetçi almaya başlayacakmış. Birçoğumuzun kulağını tırmalayan bu cümle beni de oldukça rahatsız etti. Suudi Arabistan’da yedi yıldır yaşayan birisi olarak çok üzüldüm.
Suudi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Türkler Endonezyalı, Etiyopyalı ve Hindistanlılara göre daha şefkatli ve çalışkanlarmış. Orası muhakkak! Arada bir ben de evime yardımcı kadın çağırdığım için bu insanlar hakkında fikir sahibiyimdir. Şefkat, uyum, temizlik, beceri, gayret, çalışkanlık konularında Suudi Bakana katılıyorum.
Etiyopyalı, Endonezyalı temizlikçiler ile Suudi hanımları arasında sıkıntı çıkması da çok normal. Ancak arada bir uyuşmazlık varsa her iki tarafın da karşı tarafla uyuşamadığı akla gelmelidir. Zira tek taraflı bir uyuşmazlık olması zordur. Bir taraf diğer taraftan memnun değilse, muhtemelen diğer taraf da karşı taraftan memnun değil demektir. Keza; “bizi Türkiye’ye götürün, orada sizin hizmetçiniz olalım. Siz Türkler bize çok iyi davranıyorsunuz!” diyen hizmetçilerle de karşılaşmadık değil. Ancak kim davasında haklı, kim haksız diye yorumlar getirecek değiliz.
Uluslararası çalışma girişimleri kişiler için oldukça ciddi bir değişim demektir. Kültür farkı, dil farkı, değer farkları gözetilmeden vasıfsız işçilere Suudi Arabistan’da dolgun maaşlı iş imkanı şeklinde teklif götürmek, birçok insanımızı büyük hatalara sürüklemeye sebep olabilir. Arabistan’daki işçilerin şartlarını bildiğim için, bu konuya duyarsız kalmam mümkün değildi.
Öncelikle maaşlardan bahsedecek olursak, denildiği gibi dolgun maaşlı olacağını tahmin etmem. Zira burada hizmetçilik yapanlar aylık 800 ila 1000 SR arası maaş alıyorlar. Bu da 400 TL ile 500 TL’ye tekabül eder. Tabi buna kalacak yer, yemek içmek dahil. Çünkü Suudiler hizmetçilerini genellikle evlerinde barındırıp, beslerler. Bu durumda bu miktar fena sayılmaz ama Endonezyalılar, Hindistanlılar, Etiyopyalılar için. Çünkü onların ülkelerinin ekonomik şartlarına göre bu para oldukça dolgun oluyor. Aldıkları maaşla hem Arabistan’da geçinip, hem de ülkelerindeki ailelerine bile para gönderen çok hizmetçi var burada.
Haftada bir gün izinleri olur belki. Haftanın altı günü 24 saat, Suudi aile ile aynı evde temizlik, yemek, çocuk bakımı gibi a’dan z’ye her türlü işten mesul tutulur hizmetçi. Ayrıca bir an bile hizmetçi olduğu ona unutturulmaz. Ev sahibi ile aynı evde kalınıyor olması da bizim alışık olduğumuz, Türk adet ve geleneklerine, kültürümüze aykırı düşecektir. Bazı Suudiler villada yaşadığı için aynı evde kalmak sıkıntı olmayacaktır belki fakat her ev villa şeklinde olmuyor. Birçok Suudi tanıdığım 3-4 odalı evlerinde barındırıyorlar hizmetçilerini. Bu arada, hizmetçilerine muamelelerinin de evleri gibi çeşitli olduğunu işitiyoruz.
Aslında, Türklerden Arabistan’a hizmetçi geleceği çok da makul gelmiyor kimseye. Hizmetçi göndermek Türklerin tarihinde bile görülmüş şey değildir. Avrupaya işçi göndermek Arabistan’ın Türkiye’den hizmetçi almasından çok farklı bir durumdur. “Türkiye’den hizmetçi almak” girişimi akıllara; ülkemizin Arap dünyasındaki prestijine zarar vermeye yönelik bir hamle olduğu fikrini de getirmektedir.
Bakan Beyin dediği doğru. Türkler onların alıştıkları hizmetçilere göre oldukça şefkatli ve çalışkandırlar. Ancak Türklerden Suudilere hizmetçi olmaz!