Kutlu bir yürüyüşte
Nurlu sabahlara doğru
Gidenlerdendi en önde
Zulûmat tasallutunda bir devre
Tursun/Dursun dediler
Durdu birden hep durdu
Kıpırdamadı yerinden
Okçular tepesindeki komutan gibi
Durdu yaman bir menzilde
Adı yaman bir mevzide
Tağutlara karşı durdu
İhanete karşı durdu
Süfyana karşı durdu
Deccala karşı durdu
Dursun demişlerdi ona
Ölümüne durdu
Dirimine durdu
Allahına kadar durdu
Kitabına kadar durdu
Dimdik durdu
Elindeki bir nurdu
Koca bir dağ nasıl durursa
Yüce bir bayrak nasıl durursa
Hizmetin en tepelerinde
Öylesine
Ölesiye tepeledi geçti
Durdurup bozgunları
Tursun/Dursun dediler
Ne ki
O hiç durmadı
Hizmette durmadı
Himmette durmadı
Zahmette durmadı
Mihnette durmadı
Nimette durmadı
Güneş dönüp durdukça
Ay dolanıp durdukça
Yıllar akıp durdukça
Bir kalp atıp durdukça
O durmadı
Dursun deseler de
O kutlu tepelerde
Karanlık öle dursun
Aydınlık gele dursun
Dallar çiçeğe dursun
Yeni bir baharda
Yeniden dogmak üzre
Ve Sabır sebat zafer..
Emir gelince ötelerden
Tursun/Dursun diye
Saidler ne yapsın?
Husrev u Şirin ne yapsın?
Hulus-i kalp ile
Teslim olmaktan başka
Emir gelince ötelerden
Dursun diye..
An durdu
Zaman durdu
Ve adı gibi
Yaman durdu
Kalp durdu
Allah Allah diye
İyiler gide dursun
Bize ne kaldı geriye
Ağlamaktan başka ?
Dursun mu bu giden abi?
"Nur-u Kur'an
Lütf-u Yezdan
Şevk-i iman
Sâyesinde hiç üzülmem! "
Dursun abi!
Durmak yok
Nûra devam
Tâ be kiyamet
Devam edecek davam
Essalat u ve'sselam.
Bismihi Sübhaneh!