Sosyal medyanın Tunus ve Mısır’daki halk isyanlarındaki rolü ilk günden beri çok konuşuluyor. İnsanlar sosyal medya yoluyla, daha çok da twitter yoluyla seslerini duyuruyor, birbiriyle haberleşiyor. Biz de, buralarda yaşananları sosyal medya sayesinde anında takip edebiliyor, istersek tepki verebiliyoruz.
Mısır’ın devrilmekte olan yönetimi bir ara interneti kapatmayı, cep telefonu şebekelerini durdurmayı, twitter’ı yasaklamayı denedi ama Google’ın anında devreye soktuğu sesli mesaj sistemiyle tweetler akmaya devam etti. Yani sansür de çok işe yaramadı.
Bir sosyal medya araştırma sitesi olan Sysomos, Mısır’la ilişkili tweetleri analiz etmiş. İlginçtir, toplamda 52 milyon twitter kullanıcısının sadece 14 bin 642’sinin yaşadığı yer olarak Mısır, Yemen veya Tunus’tan birini gösterdiği ortaya çıkmış. (Böyle bir şart yok, Türkiyeli bir kullanıcı olup yaşadığınız yeri Mars gezegeni olarak gösterebilirsiniz, unutmayın.) Bu 14 bin 642 kişinin de yüzde 88’i Mısır’dan.
Kullanıcılar, 16-23 Ocak haftasında toplam 122 bin 139 tweet atmışlar, Mısır, Yemen veya Tunus’la ilgili. Ama Mısır’da gösterilerin tırmandığı 24-30 Ocak haftasında bir anda tweet sayısı 1 milyon 317 bin 233’e tırmanmış.
Sadece bu rakam bile sosyal medyanın o dönemde ne kadar yoğun kullanıldığını, pek çoğu için yegane haberleşme aracına dönüştüğünü kanıtlıyor zaten.
Tunus’ta, Mısır’da, Yemen’de olanlar ‘twitter devrimi’ midir bilmem ama bunların ünlü Kanadalı iletişim teorisyeni Marshall MacLuhan’ın meşhur tabiriyle ‘küresel köy’ devrimleri olduğuna kuşku yok.
Kahire’nin Tahrir Meydanı’ndan canlı yayını izlediğinizde, El Cezire’nin Arapçanın birleştiriciliğinden yararlanıp yaptığı yayınlara baktığınızda bunu çok net görüyorsunuz.
Zaten isyan dalgasının Arap aleminde yayılma istidadı göstermesinin en büyük sebebi El Cezire ve twitter.
Hürriyet