Kuruluşunun 22. yılını dolduran Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Ukrayna soruşturmasındaki hızına kıyasla Filistin soruşturmasındaki yavaşlığı sebebiyle “çifte standart” eleştirilerine maruz kalırken, meşruiyetini korumak adına önemli bir testten geçiyor.
Kurucu anlaşması Roma Statüsü’nün, 1 Temmuz 2002’de yürürlüğe girmesinden bu yana geçen 22 yıllık süreçte birçok eleştiriye maruz kalan UCM, Filistin ve Ukrayna soruşturmasındaki farklı tutumu sebebiyle zor bir sınav veriyor.
Kuruluşunun ilk yıllarındaki yargılamalarını, özellikle Afrika kıtasındaki çatışmalara yoğunlaştıran UCM, Ukrayna soruşturmasında aldığı mesafenin yanı sıra Filistin soruşturmasındaki yavaşlığı sebebiyle tartışmaların ekseninde kalmayı sürdürüyor.
Filistin’de işlenen suçlar karşısında caydırıcılığının tartışılmaya başlanması sebebiyle derin bir meşruiyet krizinden geçen UCM’deki soruşturmalar, mağdurlar kadar Mahkemenin varlığı için de büyük önem taşıyor.
aa