Bünyamin Köseli'nin haberi:
80 rakibini geride bırakan hafız, dünyanın farklı ülkelerini geziyor ve etkileyici sesiyle Kur'an okuyor.
Tayfur Sönmez, liseyi bitirdikten sonra anne ve babasına hafız olmak istediğini söyler. Hatay'ın tanınmış dişçilerinden olan babası, oğlunun bu kararını sevinçle karşılar. Annesi, oğlunun başarılı olması için sürekli dua eder. Küçük yaşlarda Kur'an kurslarına giden, sesi güzel olduğu için ilahiler okuyan Sönmez, 17 yaşında İstanbul'un yolunu tutar, İstinye'deki bir kursta hafızlık eğitimine başlar. Normalden daha çok çalışır, uykusundan ve gezmesinden fedakârlık eder. İki sene süren hafızlık kursunu bir yılda bitirir ve Kur'an-ı Kerim'i hıfzetme şerefine erişir.
Sesi ve gırtlak hançeresi Kur'an-ı Kerim okumaya çok elverişlidir; çünkü annesi Arap kökenlidir. Sönmez, hafızlıkla yetinmez, sarf ve nahiv ilimleriyle de meşgul olur. Böylece Arapçanın gramer yapısına da vakıf olur. Bu arada kıraat dersleri almayı da ihmal etmez. Hocaları onun sesine hayrandır. Kur'an okumaya başladığında dinleyenler gözyaşlarını tutamaz.
Eğitimini bitirdikten sonra Mısır'a gitmek ister ama geçtiğimiz yıl başlayan isyan sonrasında bu kararından vazgeçer. Hocalarının tavsiyesiyle Endonezya'nın yolunu tutar. Burada, dünyanın en büyük camisi olan İstiklal'de 200 hafızlık öğrencisine belletmenlik yapar. Cuma günleri hem camide hem de Endonezya'nın devlet televizyonunda Kur'an okur. Halk büyük bir teveccüh gösterir. Bazen camiden polis korumasıyla ancak çıkabilir; çünkü herkes Tayfur Sönmez ile fotoğraf çektirmek ister.
Suriye, Ürdün, Güney Afrika ve Katar başta olmak üzere çok sayıda ülkeden davetler alır. Her gittiği ülkede binlerce kişinin toplandığı camilerde Kur'an okur. Bu tecrübesi sayesinde geçtiğimiz aylarda Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de düzenlenen yarışmada dünya Kur'an okuma şampiyonu olur. 30 farklı ülkeden 80 yarışmacıyı geride bırakır. Yarışma başlamadan önce çok heyecanlanır; çünkü rakipleri Arap dünyasının farklı ülkelerindendir ve yüce kitabımız onların dilinde indirilmiştir. Ayrıca jüri üyeleri daha önce defalarca dünya birincisi olan Halid Bin Osman, Aziz Alili, Fareed Saray ve Hafız Fanlic'tir. Yarışma bittikten sonra heyecanla sonuçları bekler. 98 puan alıp birinci olduğunu duyunca kulaklarına inanamaz. Sevinç içerisinde hemen Türkiye'yi arar. Telefonda sadece, "Ben birinci oldum." diyebilir, anne ve babası ağlamaya başladığı için daha fazla konuşamazlar. Türkiye'den katılan diğer iki kişi de 'hafızlık' ve 'güzel okuma' dallarında ikinci olur.
Genç yaşta dünya birinciliği elde etmenin sevincini yaşayan Sönmez, farklı ülkelerde Kur'an okuyarak sesinin zekâtını verdiğini düşünüyor. Böyle bir vesileyle Türkiye'yi temsil ettiği için kendisini çok şanslı hissediyor ve "Daha düne kadar güzel Kur'an okuma denilince akıllara Mısırlı hafızlar gelirdi ama bugün Türkler her katıldıkları yarışmadan dereceyle dönüyorlar. Artık Araplarla yarışır hale geldik." diyor.
Tek nefeste Fatiha Suresi'ni okuyabiliyor
Tayfur Sönmez, Kur'an'ın en çok da Fatiha Suresi'nden etkilendiğini söylüyor: "Bu surenin benim üzerimdeki etkisi çok farklı. Özellikle mealen, 'Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.' kısmını okurken gözlerim yaşarıyor." Sönmez, bu hassasiyetinden midir bilinmez ama Fatiha'yı 55 saniyede ve tek nefeste okuyabiliyor.
Zaman