İsmail Efe'nin Haberi
Cuma günü başlayan sempozyumda açılış konuşmalarının ardından iki oturum yapıldı. Bugün ise dört oturumla, Pazar günü ise beş oturumla bitirilecek. İngiltere'den katılan Prof Dr Farhad Daftary, "Hz. Ali İslam dini içinde İslam gelenekleri içinde çok büyük saygı görmüştür. Sadece Sünni ve Şiiler tarafından değil, bütün mistik ve sufiler tarafından da çok büyük takdir görmüştür" dedi.
Daftary, Hz Ali'nin mezhep açısından değil, kendi hayatına, örnek insan olarak büyük ilgi gösterildiğini belirterek "İki çok önemli eser üretiyoruz. Hz. Ali'nin yaşamına dönük olarak. ikinci olarak tam bir İngilizce çeviri, Hz. Ali'nin mektupları, görüşleri, konuşmaları vardır. Hz. Ali kısaca çok eşsiz bir kişiliktir. Belki de Hz. Ali İslam da şu açıdan tek kişidir; İslam dini içinde İslam gelenekleri içinde çok büyük saygı görmüştür. Sadece Sünni ve Şiiler tarafından değil, bütün mistik ve Sufiler tarafından da çok büyük takdir görmüştür. Kendi davranışı bütün yaptıkları, fütüvet tarafından ele alınmıştır. ve bütün davranış paradigmaları olarak öne çıkmıştır. Hz. Ali, Şii açısından birkaç şey söylemek istiyorum. Şiiler açısından İslam'ın mesajı şu kaynaklardan ortaya çıkmıştır. Normal insanın anlayışının ötesine geçmiştir. İslam'ın ruhani özü, normal insanlar tarafından tam olarak anlaşılamaz, insan zekası tarafından tam olarak anlaşılamaz. Bu nedenle başlangıçtan itibaren açıklamaların tefsirlerin ve yorumların olması gerekmiştir. Bu da Hz Muhammeddin ve kendi Ehlibeyt'in görevi olmuştur. Bu açıklamaları yapmak. İşte bu bağlamda Şiizim dini otoritenin belli bir konseptini geliştirmiştir. İşte bu terim etrafında öyle insanlar vardırki her yaşta insanların yetkisi vardır, ve bu sözleri İslam'ın mesajını yorumlama kabiliyetine sahiptir bu kişiler. Bu açıdan Şia Aliyi kendi ruhani rehberi olarak görmektedir. Hz. Ali ilahi emirler vasıtasıyla İslam ın bu sözlerini açıklama yetkisine sahiptir. Hz Peygamber Muhammed e gelen vahiyleri yorumlama yetkisine sahiptir. Ve İmamı Aliden sonra gelen akrabaları da bu yetkiyi devralmışlardır ve onlarda bütün İslam ın mesajlarını, Kuran'ın mesajlarını emirleri yasakları açıklayabilmişlerdir. Hepsini sosyal olarak değil yalnızca ruhani olarak ta açıklayabilmişlerdir." şeklinde konuştu.
Dekan Prof. Dr. Ömer Dumlu'da sempozyumda 92 katılımcının 35 tebliğ sunacağını, yede farklı ülkeden 13'ün yabancı tebliğle 10 oturumda devam edeceğini söyledi. Uluslararası Hz. Ali sempozyumu değerlendiren katılımın iyi olduğunu belirten Dumlu, "Hz Ali, Hz. Peygamber ile nefes almış nefes vermiştir. Sevginin dozu kaçırılmıştır. Bir bilim adamı olarak karşımızda durmaktadır. Bu yönüne çok dikkat edilmiştir. Hz. Ali bir gönül adamıdır. Ermeydanlarının sembol adamlarından biridir. O bir hazinedir. Hz. Ali'yle ilgili üst düzeyde sempozyumlar düzenlenecektir. Aleviliğin ne olduğu ve ne olması gerektiği daha sağlam bir zeminde tartışılabilecektir. Aslında ülkemizin zenginlikleri bilinmektedir. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarının zenginliği. Binlerce eser kapalı açılmamış bekliyor. Hz. Ali. Bu sempozyuma elbetteki birçok katkı sağlandı. Devlet Bakanı Faruk Çelik, Ertuğrul Günay beyin büyük katkıları oldu. Her iki bakanımıza teşekkür ederim." şeklinde konuştu.
Sempozyumda İngiltere'den Daftary'nin yanında, Cezayir Vehran Ünivesitesi'nden Prof Dr Abdulkadir Süleymani, İran Tahra'dan Dr. Muhammed Ali Sultani, İran Firdevs Üniversitesi'nden Seyyid Kazım Tabtabai, Irak'tan Muhammed Mücdehidi, Irak'tan Bağdat Üniversitesi Kız Eğitim Fakültesi Tarih bölümünden Prof Dr Havle İsa El-Fadili gibi katılımcılar tebliğlerini sunuyorlar.