Bilim dünyasında hakim olan ateizm ve evrim anlayışına alternatif olarak düzenlenen yaratılış kongreleri her geçen yıl büyüyerek düzenleniyor.
19-21 Ekim 2023 tarihlerinde Bitlis'te gerçekleştirilecek VII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’ne ilgilileri davet eden Kongre Başkanı Prof. Dr. Yusuf Sancak, "Hiç şüphesiz, Bilim dünyası yaklaşık iki asırdır maddeci; natüralist, materyalist felsefelerin tesiri altında kalmıştır. Sözde bilim ve bilim felsefesi adı altında, bir anlamda inançsızlık ideoloji edinilmiş, nihayetinde bunu bir hayat tarzı hâline getiren bir bakış açısı, tüm dünyayı topyekûn bir anlamsızlığa ve çıkmaza sürüklemiştir. Bu bağlamda bilim dünyasında; gözlem, deney ve tecrübeyle tespit edilen varoluş ve olaylar kimi zaman “bilimsel yaklaşım” gözbağcılığı, kimi zaman sorgusuz bir teslimiyet, kimi zaman da birçok ön kabulle insanda şaşkınlık uyandıran bir şartlanmışlıkla tesadüfe ve doğaya nisbet edilmektedir. Halbuki günümüzde, tam bir bütünlük gösteren harika yapısı, düzeni ve olağanüstü sanat bütünlüğü olan evrenin yaşı yani yaratılışı bilinip hesap edilebilmekte, yüce bir Yaratıcı tarafından var edildiği bilimsel olarak da anlaşılmakta ve ortaya konmaktadır. Evrende mikro sistemlerden ta makro âlemlemlere varıncaya kadar her yerde ilim ve sanat inceliği, uyum ve bütünlüğü daha ilk bakışta dikkat çekmektedir. Bu çerçevede varlık âlemi ve tabiat olaylarını; tabiat ve tesadüfe bağlamayıp bilim ve multidisipliner araştırmalar ışığında Allah’ın isim ve sıfatlarıyla açıklamak ve Ona nisbet etmek en doğru yoldur. Kainat ve olayları böyle yorumlayıp böyle anlayan çok sayıda bilim insanı bulunmaktadır" dedi.
Prof. Sancak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilim dünyasında bu iki kulvarda ilerleyen söz konusu yaklaşımlar, şüphesiz milletlerin sosyal bünyelerine etki etmekte belki geleceklerini de belirlemektedir. Bizim için, bir milleti diğer milletlerden ayıran özelliklerin başında milli ve manevi değerler gelmektedir. Tabii olarak değerler bütününü kaybeden milletler, ya istiklallerini yitirecek ya da tarih sahnesinden silinecektir. İnsanlık âleminin bugünkü durumu göz önüne alındığında toplumu ayakta tutan bu değerlerden hızla uzaklaşıldığı fark edilmektedir. Bunun neticesi olarak da insanlar, gerçekliği olmayan zararlı düşünce akımlarının tesiri altına girmekte, fertler ve toplumda davranış sapmaları gözlenmektedir. Bu gidişatı önlemenin yolu, nesillerin “manevi, ahlaki, insani, milli ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini ve devletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına saygılı, devletine ve milletine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getiren” bireyler olarak yetiştirilmesi ve geleceğe hazırlanmasıdır.
"Yetişen nesillerin ruh ve beden sağlığının zararlı cereyanlardan korunması ve davranış bozukluklarının önlenmesi, ancak bilinç düzeyinin yükseltilmesiyle mümkündür. Bu bağlamda, İnsanın mahiyet ve yaratılış gayesini bilimsel gerçeklerle anlamak, bunları hayata geçirmek ve bu gerçeği geniş kitlelere ulaştırmak büyük önem arz etmektedir. Bu sorumluluk ise, en başta bilim insanlarına aittir. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongrelerinin öncelikli hedefleri arasında, bu konuda bilim camiasında farkındalık oluşturmaktır. Düşünce ufkuna katkı sağlamak ve ilmi veriler doğrultusunda yaratılış gerçeğini; evrenin ve insanın yaratıldığını merkeze alarak bilim insanları ve genç nesillere yeni bir bakış açısı ile sunmaktır. Ayrıca yaratılış kongrelerinde evrim iddia ve nazariyesi ilmi platformlarda değerlendirilmekte ve bu görüşün ideolojik düşüncelere alet edilmesinin önüne geçilmesi konusunda önemli adımlar atılmaktadır."