Çevre Mühendisliği Bölümü Çevre Teknolojileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuray Ateş, üniversite yerleşkesindeki kantinlerde üretilen atık yağ miktarını belirlemek amacıyla projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Projenin, TÜBİTAK tarafından da kabul edildiğini belirten Ateş, 'Proje kapsamında, yerleşkede faaliyet gösteren kantinlerden çıkan atık yağların miktarı, ayda iki kez ölçüldü ve 8 ayda 12 bin 49 kilo atık yağ ekonomiye kazandırıldı' dedi.
"Lavaboya dökülen yağlar, araç depolarını dolduruyor"
Proje Koordinatörü ve Çevre Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Erdem Eroğlu ise proje kapsamında yaptıkları araştırmada, kantinlerde çalışan personelin birçoğunun atık yağlar konusunda bilgisinin olmadığını tespit ettiklerini kaydetti.
Kantin işletmecilerinin projeyi 'kurtarıcı' olarak gördüklerini belirten Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Kantin işletmecileri, atık yağları kimi zaman lavaboya döktüklerini, kimi zaman da toprağa gömdüklerini söylediler. Fakülte ve yüksekokul kantinleri ile öğrenci ve personel yemekhanelerinin sorumlularıyla gerekli görüşmeleri yaptık. Kayseri genelinde atık yağ toplayan lisanslı bir firmayla anlaştık. Anlaştığımız firma, belirlenen günlerde atık yağları kantinlerden topladı ve geri dönüşüm yaparak biyodizel, kimyasal sabun ve boya hammaddesine dönüştürdü. 10 ton atık yağdan yaklaşık 3 bin litre biyodizel elde edilebiliyor. Lavaboya dökülen yağlar, artık araç depolarına dolduruluyor.'
Üniversite bütçesine katkı
Eroğlu, toplanan atık yağların geri dönüştürülmesiyle üniversite bütçesine 8 ayda 10 bin lira katkı sağlandığını dile getirerek, 'Atık yağlar hem ekonomi hem de çevre açısından önemli. Bu yağlar lavaboya döküldüğünde suyu kirletmekle kalmıyor, kanalizasyon şebekelerinde ciddi tahribatlara da yol açıyor. Kanalizasyona giden atık yağlı sular, kanalları tıkıyor. Belediyeler bu kanalları açmak için ciddi paralar harcıyor. Atık yağ konusunda yeterli bilinçlendirme yapılırsa tüm bunların önüne geçilebilecek' diye konuştu.
Yeni Şafak