3-5 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar'da düzenlenen Üniversite Tercih Fuarı'nda seminer konuşmasında öğrencilere tercih dönemi önerileri veren İstanbul Esenyurt Üniversitesi Eğitim Danışmanı Sadık Gültekin, fuarda öğrencilerin ilk elden bilgi alma şansına sahip olduklarını söyledi. Seminer öncesinde konuşan Sadık Gültekin, bölümlerindeki kontenjan artışını değerlendirdi ve bu artışı, başvuru sayısı oranıyla yorumlamak gerektiğine dikkat çekti. Gültekin, “Bu seneki kontenjanlara baktığımız zaman ne yazık ki çok olumlu bir tabloyla karşılaşmıyoruz. Lisans bölümlerinde geçtiğimiz yıla oranla kontenjanlarda 10 binlik bir artış var. Kontenjanın 3 binlik kısmı MF puan türünün 4 bölümüne, 3 bini TM puan türünün 3 bölümüne ait olmakla birlikte, kalan bin kişilik kontenjanı ise dil puan türünün 1-2-3 bölümü oluşturuyor. Geçen yıla nazaran başvuran sayısı arttığını ancak kontenjanların buna paralel olarak çok fazla artmadığını söyleyebiliriz. Adayların tercih yaparken buna dikkat etmeleri son derece önemli olacaktır” diye konuştu.
TS PUAN TÜRÜNDE SEKİZ ADAYDAN BİRİ YERLEŞEBİLİYOR
Puan türlerine göre kazanma oranları istatistiklerini yorumlayan Sadık Gültekin, MF ve dil puan türünün en avantajlı durumda olurken, TS puan türünün ise adayların oluşturduğu yığılma nedeniyle en düşük kazanma yüzdesine sahip olduğundan söz etti. Gültekin, “Puan türlerini incelediğimizde şöyle bir özellik daha gözümüze çarpıyor: Kazanma oranı olarak baktığımızda en avantajlı olan MF puan türü olduğunu görüyoruz. İki adaydan birinin hatta 1,8'inin kazanma şansı var. Kağıt üzerinde olduğunu unutmayarak diyebiliriz ki, MF puan türünde iki adaydan biri yerleşecek. Dil puan türüne baktığımızda ise, o da MF kadar avantajlı görünüyor, iki adaydan biri yerleşebiliyor. TM puan türünde de kazanma oranı üç adayda bir olarak değişiyor. TS de ise işin rengi biraz değişiyor. TS puan türü en kritik olan puan türü olarak karşımıza çıkıyor, çünkü ancak 8 adaydan biri kazanma şansına sahip oluyor. Sınav baraj puanını aşan adayların TS puan türünde yığılma göstermeleri bu sonucu ortaya çıkarıyor. TS'de tercih yapacak adayların kendi başarı sıralamalarına çok yakın olan bölümleri yazmaları gerekiyor.”
İYİ MESLEK İLE MESLEKTE İYİ OLMAK AYRIDIR
Adayların tercih döneminde dikkate almalarını gerektiren hususların başında yapacakları mesleği sevmenin geldiğini belirten Sadık Gültekin, yalnızca yüzde on civarında adayın çok arzuladığı bölüme gidebildiğinden söz etti. Bu oranın düşüklüğüne vurgu yapan Gültekin, adaylara iyi meslek kötü meslek gibi bir ayrım olmadığını mesleğini iyi icra etmenin farklı bir noktada yer aldığını söyledi. Gültekin, “Adayın çok dikkatli davranması gerekiyor. Önce yazayım, sonra düşüneyim asla kabul edilebilir bir şey değildir. Adaylar, her bir tercihleri için kaçıncı sırada olduğuna bakmadan sadece o tercihi kazandıklarını düşünsünler” dedi.
Adayların tercihlerinde çıkarı ve parayı düşünmeden karar vermeleri gerektiğini söyleyen Gültekin, “Çıkar bittiği zaman ne olacak, o zaman sevgi de biter, her şey biter. Sevmek demek, çıkarı sevmek değildir, her şeyi sevmek demektir. Zorluğunu sevip, meşakkatine katlanacaksın. Başarısının tadını çıkaracaksın, şöhretini yaşayacaksın. Tercih döneminde en iyi meslek hangisi diye soruyorlar, ahlaklı ve onurlu olan her meslek iyidir ancak meslekte iyi olmak ise çok farklıdır. İstatistiklere göre ancak yüzde on dolayında adayın ancak çok istediği yerlere ulaşabildiğini görüyoruz ki bu çok düşük bir orandır. İdeali ise, tercih edilen bölümün de üniversitenin de kişiye uygun olmasıdır” ifadelerini kullandı.
İHA