Rakamlar bu fikri şu şekilde destekliyor: 1980'de sınava giren 467 bin öğrencinin sadece 42 bini (yani yüzde 9'u) üniversiteye girebilirken, 2010 yılında sınava giren 1 milyon 588 bin öğrencinin 874 bini (yani yüzde 55'i) girebildi. 30 yılda kapasite 20 misline çıkmakla birlikte, kalitenin bu artışa ayak uydurduğunu söylemek mümkün değil.
Üniversiteye girdikten sonra bölüm değiştirmek de artık daha kolay. Eğitimde ileri ülkelerde öğrenciler üniversiteye girdikten sonra rahatlıkla bölüm değiştirebilirler. Geçmiş yıllarda Türkiye'de birkaç istisna dışında çok zor olan okul ve bölüm değiştirme, güncellenen yatay geçiş kuralları ile daha kolay bir hale getirildi. Öğrencilerin istediği programı çift anadal sayesinde bitirmesi mümkün: İstediği bölüme giremeyen öğrenci, yatay geçişten de yararlanamasa bile çift anadal programı sayesinde istediği programdan mezun olabilir. Bu imkânı kullanmak isteyen öğrencilerin program seçmekten çok üniversite seçmeye yönelmesi akıllıca olacaktır.
egitimrehberi