İbrahim Halil Önal’ın haberi:
RİSALEHABER-Üniversitelilerin düzenlediği seminerler devam ediyor. Diyarbakır Kültür Merkezi’ndeki seminerde “Sadakat” konusu anlatıldı.
Yusuf Doğan’ın sunduğu seminerde sadakat, “doğru düşünmek, doğru konuşmak, doğru davranış sergilemek ve aynı zamanda doğruluğu kalbde korumak demektir” şeklinde tanımlandı.
“Risale-i Nur’da sadakat” konusuna değinen Doğan, “Risale-i Nurlara sadakat göstermek Risale-i Nurları kendi telifi gibi bilip öyle sahip çıkmak ve kendi telifi gibi neşrine ciddi ve samimi çalışmaktır” şeklinde konuştu.
Nur Mesleğinde sadâkat vasfının çok önemli olduğuna işaret eden Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Merhum Zübeyir Ağabey “Sadâkat kelimesinin lügat karşılığı çok kısadır O ancak yaşanmakla anlaşılır” demiştir Yine, Zübeyir Ağabeyin “Ehl-i imanın imtihanı bir, bizimki ikidir Üstadın mesleğine sadâkat da diğer imtihanımızdır. Meslekten ayrılmak, meslekî dalâlettir” demesi ilginçtir
“”Herhangi bir iklimde zuhur eden bir ıslahatçının mahiyet ve hakikatını, sadakat ve samimiyetini gösteren en gerçek miyar, davasını ilâna başladığı ilk günlerle, muzaffer olduğu son günler arasında ferdî ve içtimaî, uzvî ve ruhî hayatında vücuda gelen değişiklik farklarıdır, derler.
“Meselâ: O adam ilk günlerde mütevazi, âlîcenab, feragat ve mahviyetkâr, hülâsa; bütün ahlâk ve fazilet bakımından cidden örnek olan gayet temiz ve son derecede mümtaz bir şahsiyetti. Bakalım, cihadında muzaffer olup hislerde, emellerde, gönüllerde yer tuttuktan sonra yine o eski temiz ve örnek halinde kalabilmiş mi? Yoksa, zafer neş'esiyle birçok büyük sanılan kimseler gibi, yere göğe sığmaz mı olmuş?
“Risale-i Nur'un talimatı dairesinde ve bizlere bahşettiği hizmet noktasında feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Haddinden fazla fevkalâde hüsn-ü zan ve müfritane âlî makam vermek yerine, fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlas lâzımdır. Onda terakki etmeliyiz.