Uykunun söylediği

Caner KUTLU

Uyku, bizim için farklı bir evren düşüncesinin bir uygulaması olarak görülmelidir.

Bu evrende sürekli bir bilinç ve nisbeten uyanıklılık halinin insan için bir sorun olduğu uyku gerçeğiyle ortaya çıkıyor.

Uykunun kollarına her gün, önemli bir zamanımızı vererek, atılıyoruz. Ruh bu şekilde rahatlıyor, bedenle birlikte yenileniyor. Bu evrenselin yıpranmışlığa karşı bir nevi yenilenme odası olarak ‘orta evren’ diyebileceğimiz bir yere açılıyor.

Burada bilinç tam açık olmasa da bir nevi farklı işleyen bir gerçeklik içinde maddi sınırlardan daha bir bağımsız yaşanabiliyor.

Rüya ile dünya dışı bir yaşanmışlık provası yapılabiliyor. Derecesine göre, gerçekliğe dünyada hiç olmadığı kadar yaklaşılabiliniyor.

İnsanın karışık dünya hallerinin sonucu bazen burada daha bir net olarak karşısına çıkabiliyor. Günahları, hataları bu günlük değişen evrende bir ‘tema’ olarak yaşanabiliyor.

Bazen yeni müjdeler ya da uyarılar, bazı sembollerin bedeninde insana gösterilebiliyor.

Bazen gerçeklik çıplak olarak burada karşısına çıkabiliyor.

Bedeni yenilenir ve bir şekilde günlük bakımını alırken ruhu ve diğer bazı duygu ve latifeleri daha serbest kalabiliyor ve yine bir biçimde yeni evrenlerin tecrübesini yaşayabiliyor.

Her gün büyük iştahla tekrarlanan uyku ile bir nevi ölümü sürekli yaşayıp, yani dünyamızı değiştirip, tekrar dünyaya geri gönderileceğimiz sabaha geri bırakılmayı umuyoruz.

Bu nedenle ölümün kardeşi denilen uyku, her gün, insan için ölümün kaçınılmaz ve insan ruhu ve bedeni için bir zorunluluk olduğunu yaşatarak gösteriyor.

Uykunun tadını alan ve her gün, her şartta bu yolculuğa çıkan ve bedensel ve ruhsal rahat ve mutluluğu burada yakalayan, yani bu dünyadayken dahi asıl memleketine sürekli gidip gelen ve bunun hasretiyle gününü geçiren bir ruh, ölüme sevinçle ve haz alarak ve bir olmazsa olmaz bir alışkanlık olarak yaklaşabilecektir.

‘Vatan-ı asli’sine zaten her başını yere koyduğunda giden insanın kendini sadece bu evrene aitmiş hissetmediği açık değil mi?

Görülüyor ki, uyku da haşrin ve ahiretin büyük ispatının bir parçasıdır.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.