Koronavirüs hayatımıza girdiğinden bu yana köklü değişikliklere sebep oldu. Öğrenciler okullarından, çalışanlar ise çalışma ortamlarından ayrı kalınca farklı yöntemler bulmak zorunda kaldık ve bu saydıklarımızı uzaktan gerçekleştirmeye başladık. Bu bağlamda öğrenciler evlerinden derslere katılırken, çalışanlar görevlerini aynı şekilde evden gerçekleştirmek zorunda kaldı.
Daha önce yapılan anketlerde büyük çoğunluğun pandeminin başladığı zamanlarda mutlu olduğunu fakat zaman geçtikçe durumun kötüye gittiğini söylediğini görmüştük. Şimdi yapılan anketler ise iş yükünün, insanların kişisel hayatları üzerindeki etkilerine odaklanıyor. İşte detaylar:
Erkeklerin yüzde 59’u iş kaynaklı stresin kişisel hayatlarını etkilediğini söylüyor
Bahsettiğimiz anketler, temelde bir iş bulma sitesi olan SCIKEY Market Network tarafından 2.500 kişinin katılımıyla yapıldı. Yapılan anketlere baktığımızda erkeklerin yüzde 59’u, işten kaynaklanan stresin kişisel yaşamlarını etkilediğini söylüyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 56 olarak karşımıza çıkıyor.
Kişilere çalışma ortamı hakkında soru sorulduğunda ise erkeklerde yüzde 20, kadınlarda yüzde 16’lık bir kesim, çalışma ortamını yeterince destekleyici bulmadığını söylüyor. Buna ek olarak erkeklerin yüzde 68’i, çalıştıkları sırada rahatsız edildiklerini belirtiyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 77.
Webtekno haberine göre iş kaybetme korkusu da strese önemli ölçüde katkıda bulunuyor. İstatistiklere göre erkeklerin yüzde 22’sinden fazlası, iş kaybından etkilenirken yüzde 60’ı gelecek konusunda oldukça kaygılı. Kadınlarda ise sadece yüzde 17’lik bir kısım iş kaybından etkilenmiş gibi görünüyor. Gelecek kaygısı taşıyan kadınlar ise yüzde 27’lik dilime denk geliyor.
Son olarak stresi en çok besleyen faktörler, erkekler ve kadınlar için; saldırganlık, ruh hali tutarsızlığı, sevilen kişilere bağırılması, baş ağrısı ve fiziksel gerginlik olarak karşımıza çıkıyor.