İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Rehberlik ve Liseler Koordinatörü Sibel İzgiman, uzaktan eğitim sürecini etkin hale getirmek için önerilerini şöyle sıraladı:
“Çocuklarınızın okula giderken kazandığı rutini korumak için atacağınız adımlar, uzaktan eğitim sürecine daha kolay adapte olmalarını sağlayacaktır. Birkaç hafta öncesine kadar nasıl ki okula giden öğrencilerimiz sabah uyanıyor, okul için hazırlanıyor ve buna göre zaman planı yapıyorsa, uzaktan eğitim sürecinde de sabah uyanıp ders için hazırlıklarını yapmalı, besleyici bir kahvaltı yaparak ders saatinde hazır olmalıdır.”
“SORUMLULUK ALMASI İÇİN TEŞVİK EDİN”
Sibel İzgiman, “Evden çalışan aile bireylerinin ya da evde küçük bir kardeşin bulunduğu süreçte uzaktan eğitim sırasında sessiz bir ortam sağlamak zor olabilir. Ancak eğitim başladığı andan itibaren gerekli ev ortamı sağlanmalıdır. Dikkat dağıtıcı uyaranları mümkün olduğunca ortadan kaldırmalısınız. Ailelerin eğitim ortamında bulunmaması ve örgün eğitimde olduğu gibi çocuğun sınıf arkadaşları ve öğretmeni ile baş başa olması, sorumluluk bilincini pekiştirecektir” ifadelerini kullandı.
“SOSYALLEŞMEK VE FİZİKSEL HAREKET İÇİN ZAMAN AYIRIN”
Ailelerin, eğitimin uzaktan olmasının temel amacını hatırlayarak sağlıklarını korumak için mümkün olduğunca evde vakit geçirmeleri gerektiğini söyleyen İzgiman, “Ev içinde fiziksel hareketin olduğu oyunlar oynamak, özellikle aile üyeleriyle sohbet etmek, paylaşımı artırmak çocuğunuzun sosyalleşme ihtiyacını karşılamaya yardımcı olabilir. Yeniden uzaktan eğitime geçilen bu süreçte aileler çocuklarının duygularını paylaşmasına yardımcı olmalıdır. Çocukların arkadaşlarından ayrı kalmayla ilgili üzülme gibi duyguları yaşayabileceğini göz ardı etmemek lazım. Bu duyguların normal olduğunu kabul etmekle birlikte okul psikolojik danışmanıyla iletişime geçmek, paylaşımda bulunmak çözümler üretmede faydalı olacaktır” dedi.
“ÇOCUĞUNUZA ROL MODEL OLUN”
İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Rehberlik ve Liseler Koordinatörü Sibel İzgiman sözlerine şöyle devam etti:
“Çocuklar çok iyi gözlemcidir ve büyüklerinin davranışlarını kendilerine model alırlar. Siz de 'Ben çalışma köşemde çalışmaya gidiyorum, 30 dakika çalışacağım, lütfen beni rahatsız etmeyin' diyerek çocuğunuza rol model olabilirsiniz. Bir süre sonra çocuğunuzun küçük bir yetişkin edasıyla 'Ben derse gidiyorum, lütfen herkes sessiz olsun' dediğini duyabilirsiniz. Sıkıldığında ya da dikkati dağıldığında dersi bırakmasına, televizyon izlemesine ya da oyun oynamasına izin verirseniz bir süre sonra bunu daha sık yapmaya başlayacaktır. Çocuğunuza şu an buna izin veremeyeceğinizi kısa bir şekilde açıklayarak sorumluluklarını hatırlatmanız en doğru yol olacaktır.”
“MOTİVE EDEREK ANLAYIŞLA YAKLAŞIN”
Herkes için zor geçen bu süreçte çocuklara anlayışla yaklaşarak onlara destek olmakgerektiğini belirten İzgiman, “Çocukların olumlu davranışlarını takdir etmeliyiz. Eğer ders takibinde zorlanıyorsa evde bir pano oluşturabilirsiniz. Bu panoya haftalık ders programını, o hafta öğrendiği konuları, yaptığı resmi, dersle ilgili bir görseli asabilir, böylece hem öğrenme ortamını renklendirebilir hem de dersi pekiştirmesine yardımcı olursunuz. Ayrıca çocuğun bir çalışma köşesinin olması, derslerine onun eğitimi için ayrılmış bu alanda katılması oldukça önemlidir” dedi.
DHA