ÖMER ORUÇ'un Haberi
Bugün uzay teknolojisi dahil birçok önemli yerde kullanılan mantar contalar, stratejik ürün grubuna giriyor. Bunun sebebi, mantar meşesi denen bir ağaçtan elde edilmesi ve bunların da sadece birkaç ülkede yetiştirilebilmesi. Henüz istenen seviyede olmamakla birlikte bu ülkelerden biri de Türkiye.
Ülkeye ilk mantar meşesi, İspanya Kralı 12. Alfonso tarafından 130 yıl önce Sultan 2. Abdülhamid'e hediye edilerek girmiş. İzmir'in Torbalı ilçesindeki Sultan Çiftliği'ne dikilen o ağaçtan, bugün 150 bin tane fidan yetiştirilmiş durumda. İlk fidandan alınan tohumlar, 1975'te İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'ne bağlı Torbalı Fidanlık Mühendisliği'nde çoğaltıldı. 15 dönümlük arazi üzerinde 186 mantar meşesi yetiştirildi.
Çevre ve Orman İl Müdürü Osman Tatar'ın talimatıyla fidanlıktaki ağaçlardan 2005 yılında tohum alınarak üretilmeye başlandı. Dört yıllık süreçte sayısı 150 bini aşan fidanlar, ülkenin her tarafına gönderildi.
Mantar meşesi ağacının özelliği, 1 santimetreküp hacimde, içi boş 40 milyon hücreye sahip olması. Bu ağacın kabuğundan conta elde edilerek uzay gemisi, otomobil motoru, ayakkabı, ısı yalıtımı ve sağlık gereçleri gibi 20 endüstri ürününde kullanılabiliyor.
Suni olarak teknolojiyle yapılamayacak olması, mantarın rakipsiz bir ürün olduğunu ortaya koyuyor. Dünya genelinde toplam 2 milyon hektar alanda başta Portekiz olmak üzere birkaç ülke tarafından yetiştirilen mantar meşesi, önemli ölçüde döviz girdisi sağlıyor. Portekiz, 660 bin hektarda yılda 170 bin ton mantar üretiyor. Ortalama 200 yıl ömrü olan ağaçların her birinden, 9 yılda 70 kg civarında kabuk çıkıyor. Kabuklar, kilosu 200-300 Avro'dan alıcı buluyor.
İzmir'deki fidanlıktan elde edilen mantar yeterli miktarda olmadığı için fabrikalaşmaya gidilemiyor. Bu kapsamda harekete geçen Çevre ve Oman İl Müdürü Tatar, fidanlardan oluşan bir ormanlık kurmak ve ülkeye mantardan döviz kazandırmak istiyor.
Torbalı'daki fidanların hikayesi ise İtalya'ya kadar uzanıyor. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görevliyken bu ülkeye giden Osman Tatar, su altı kamerası almak istemiş. Fiyatının diğerlerinin 10 katı olmasının sebebini sorunca da su geçirmez mantar conta kullanıldığı söylenmiş. Bu olaydan sonra contayla ilgili bir araştırma yapmak isteyen Tatar, orman mühendisi olmadığı için bir yerde bırakmak zorunda kalmış. İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'ne atanınca, Tatar, aldığı brifinglerle mantar meşesinin 130 yıl önce Türkiye'ye getirildiğini ve 1975 yılında bununla ilgili bir çalışma yapıldığını öğrenmiş. Bunun üzerine Tatar, Torbalı Fidanlığı Şefi Hüsnü Özkaya'ya talimat verip mevcut ağaçlardan alınan tohumları ektirmiş. Altı ay içinde yeşeren fidanların ünü ise kısa sürede ülke geneline yayılmış.
Mantar meşesinin stratejik bir ürün olduğuna dikkat çeken Çevre ve Oman İl Müdürü Osman Tatar, şunları söyledi: "Belki ben göremem ama ülkem adına, gelecek adına çok önemli bir yatırım. Kim bu gücü elinde bulundurursa, büyük bir hazine elde etmiş olur. Çünkü, bir mantar tıpada, 800 milyon adet hava dolu hücre bulunuyor. Bunu şişeye taktığınız zaman hiçbir şekilde aşağıya veya yukarıya bombelenmiyor. Sıcaklığa da son derece dayanıklı olduğu için uzay gemilerinin en hassas yerlerinde bile kullanılıyor."