1. Mezheb ihtilâfı iktidaya mâni değildir. Bu hususta evlâ olan, her Müslümanın kendi mezhebinde olan bir imama iktida etmesi ise de bu olmayınca, diğer mezheplerden olan bir imama uyularak namaz kılınması, tek başına kılınmasından efdaldir.
Ancak imamdan, muktedînin mezhebine göre abdesti bozan bir hâlin zuhur etmemesi şarttır. Meselâ, Hanefî mezhebinde olan bir kimse, kendisinden kan aktığını bildiği Şâfiî bir imama uyamaz. Zira abdestli iken kan akmak Şâfiîye göre abdesti bozmasa da Hanefî'ye göre bozar. Bu durumda Hanefî olan Şâfiî'ye iktida edemez.
Binaenaleyh imam olacak kimseler, cemaatleri içinde her mezhebden kimse olabileceğini nazara alarak, mezhepler arası ihtilâflı konularda ihtiyatla amel etmeleri lâzımdır.
2. İmam, arkasında Şafii mezhebine bağlı bir cemaatin olduğunu biliyorsa ve kendisinde necaset eseri varsa, imamlık yapmaması gerekir.
3. Şafii olan birisi, imamın üzerinde necaset olduğunu bilmiyorsa, ona uymasında bir mahsur yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet