Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, orta ve lise çağındaki çocuklarda klinik olarak gözlenen okul adaptasyonu, uyum ve psikolojik davranış bozukluklarının sebebinin aileden kaynaklı olduğunu söyledi.
Aile ortamındaki huzursuzluğun, anne ve babanın kendi arasındaki ilişkinin bozuk olmasının, aile içindeki tartışma ortamının çocukların temel güven duygusunu zedelediğini dile getiren Ataoğlu, "Korku ve güven bütün canlılarda esastır. Bütün canlılar ve insanlar temel güven üzerine bir hayat inşa etmek isterler. Üzerlerindeki korkuyu atmış bir hayatı yaşamak isterler. Ailelerin her an bir parçalanma gibi bir korku oluşturması, her an bir kavga ortamının oluşması çocukta temel güven ve yarınına güvenle bakacak ortamı bozmakta." diye konuştu.
Aile içindeki kavga ve dağılma endişesinin çocukta kaygı bozukluğu, güven kaybı ve ağır düşünce bozukluklarına yol açacağını anlatan Ataoğlu, psikolojik bozuklukların temelinde güvensizlik ve korku yattığını vurguladı.
Ataoğlu, bu dönemdeki çocukta yaşanacak temel korkunun da aile ortamından kaynaklandığını aktararak, şöyle devam etti:
"Ailelerde eşler birbirleri ile olan ilişkilerinde temel güven duygusunu çocuklarına aşılamalı. Çocuklarına 'Biz bir aileyiz ve bu aile hep devam edecek' duygusunu vermeliler. Uyum sorunu ve anlayış bozuklulukları olan çocukların aileleri bu duyguları çocuklarına veremiyor maalesef. Evdeki tartışma ve eşlerin birbirlerinden ayrılması çocuklarda güven ortamının bozmakta. Bu da çocuklarda davranış ve uyum sorunu açmakta. Okula uyumsuzluk, davranış bozukluğu olan çocuklar aileden gördüğü huzursuz ortamı okula taşıyor ve arkadaşları ile iletişime geçmeye çalışırken sorunlarını katlıyor, başarısız oluyor."
Çocuğun güven sahibi ve mutlu olması durumunda her ortama çok çabuk uyum sağlayacağını işaret eden Ataoğlu, "Çocuk aile ortamında mutlu ve güvende hissediyorsa kendini okulda uyum sorununu da zorlanmadan atlatır ama aile içinde yaşanılan sorunlar ve güvensiz ortam geçişleri zorlaştırır ve geçişler sorunlu olacaktır." görüşünü dile getirdi.
Ataoğlu, normal zeka seviyesindeki bir öğrencinin her duruma uyum sağlayacağını ve başarılı olacağını anlatarak, çocukların uzun saat diliminde kendilerine model olan anne-babasını mutlu, huzurlu bir ortam içerisinde görmesinin esas olduğunu vurguladı.
Okul korkusu
Okula yeni başlayacak çocuklardaki okul korkusunu ailelerin kendilerinin meydana getirdiğinin altını çizen Ataoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aile içinde yapılan sohbetlerde ve okul ile ilgili anılar anlatıldığında, yeni bir yere başlamanın zorluklarını anlatırken aile farkına varmadan çocuğunu korkutmuş oluyor. Yeni bir ortamın tehlikesi, riski tanımadığı insanlar gibi kötü anılar anlatılır ve çocukların bilinç altına korkular yerleşir. Çocuk bu korku ile okula başlayıp annesinden ayrıldığında, ayrılıkla alakalı korkuları öğrendiği için o korkuları yaşamaya başlar. Aslında yapılacak iş çok basit. Okulla ilgili güzel anıları aile arasında konuşurken çocuklar bunu alırlar ve okula başladıklarında çok rahat bir süreç geçirirler hatta yeni bir şeye başlamanın bir sevincini yaşarlar. Okula başlarken yeni arkadaşlar edinme, iyi öğretmenler gibi pozitif şeyler anlatılsa çocuk bunu kapar ve hayatına uygular."
AA