Vagonlar dolu ama gitmiyor

Selahattin GEZER

İhlâsı herkes biliyor; uhuvveti kim istemez ki… İhlâs ve uhuvvetin kendisine soracak olursak biz onların neresindeyiz, ya da ne kadar fersah fersah uzağındayız? Acaba koca koca cümleler mi kurmak, bilgiçlikle, yaşla, makamla tahakküm altına almak ya da ihlâs ve uhuvvet lokomotifine vagon mu olmak? Etrafımıza dikkatle baktığımızda; samimiyeti, ihlâsı nadasa bırakmamış, daima verimli insanların varlığı ile biraz rahat nefes alıyoruz, işimiz sera muhabbete, ihlâsa kalmıyor. Fıtri ihlâs, hormonsuz uhuvvet kehribar gibi bizi kendine çekiyor... Fakat birkaç ihlâs ve uhuvvet fedaisinin omuzlarına bütün sorumluluk bırakılmamalı, bütün yükü onlara çektirmemeli! Sadece beklenir ama yerine getirme söz konusu olunca saklanılacak yer aranır. Birkaç ihlâslı iyi adamın sırtına tüm sorunları yükleyip, kenarda beklemek, bizi ne kadar dava adamı eder?

Memleketlerin, cemaatlerin ve küçücük dairelerin buram buram ihlâs ve uhuvvete ihtiyacı var! Her sıkıntılı anda taze taze servis edilmesine… Ve nadasa bırakılmayan yüreklere... Sayıca azdık ama atom gibi samimiydik; saflar sıkıydı ve şeytan hiç yanaşamıyordu. Çokluğa sadakati ihlâsı ilave edemedik... Çoğalınca kibir çoğaldı, bilgiçlik çoğaldı, tahammülsüzlük çoğaldı, mevcut isimden, makamdan faydalanma çoğaldı, ben çoğaldı... Dava bilincimiz sera malı oldu; tabii olanını özledik, doğal olmamızı özledik ve tebessümler hiç fıtri değil… Bizden çıkmayan hakikat, hakikat değilmiş gibi... Oysa doğru herkesin malı, hava gibi su gibi herkesin duyduğu ihtiyaç; kimin söylediğinin, hakikati gösterdiğinin ne önemi var. 2x2’nin dört ettiğini söyleyenin tipine duruşuna bakıyor muyuz? Güzelse hepimize fayda, değilse cümlemize bela…

Buluşların, icatların ve yeni tedavi yöntemlerinin menşei önemli mi? Bütün insanlık kullanmıyor mu? Aldığımız arabanın, elektroniğin geldiği yere, ırkına, meşrebine hiç baktık mı? Kim iddia edebilir: Benim arabam daha takvalı? Biz sadece verdikleri hizmete bakmıyor muyuz? Sadece sorunsuz çalışmasına baktık, hatta diyebiliriz ki en takvasız araba yolda bırakan araba, ya da meşrebi bozuk cihaz, ihtiyaca cevap vermeyen cihazdır! Şaka bir yana bilimin meyvelerini sorgulamadık; ortaya çıktığı, geldiği yeri sorgulamadık… Faydalı ise sahiplendik, hayatımızın bir parçası haline getirdik…

İhlâs ve uhuvvet vagonuna lokomotif olamayışımızın, bütün değerlerimizi onunla taşıyamadığımızın önemli sebeplerinden biride; doğrulara değil, geldiği yere baktık... Geldiği yer bizim gümrüğümüze takılmış ise gelenin hiç önemi yok; söylenen doğru sözün, atılan doğru adımın önemi yok. Aslında bütün doğrulara, elektriğin kimin elinden çıktığına bakmadan kullandığımız, sahiplendiğimiz gibi gönlümüzü ve kucağımızı açsak, lokomotif bizi alıp götürecek. Öylece işe yaramayan dolulukla beklemeyeceğiz...

Evet, ihlâsı uhuvveti herkes biliyor ve kocaman kocaman kitaplar yazarlar… Ama benim liderim, benim ağabeyim, benim hocam diyerek, doğruyu sadece kendi cephemizde görmek bizi lokomotifsiz vagon gibi raylar üzerinde bırakacak... Ya arkadan gelip vuracaklar, ya da önden.

Vagon dolu ama lokomotifsiz gitmiyor… İslam ülkeleri ezanlarla, camilerle, namazlarla, oruçlarla dolu ihlâs ve uhuvvet lokomotifi olmayınca gitmiyor. Cemaatler, meşrepler, imanla, Kur’an’la, zikirle, tespihle, tefekkürle, okumakla dolu ama ihlâs ve uhuvvet lokomotifine sıkı sıkıya takılmayınca gitmiyor ve düzün ortasında kalıyor… Ambar dolu olmuş, vagonlar lebalep dolu olmuş kullanmadıktan sonra, yol almadıktan sonra, Allah için takılıp, ahenk içinde gitmedikten sonra kim örnek alır ki?

Son söz: doğru sadece kitaptır ve ona dört elle ihlâsla-uhuvvetle sarılanlardır. Herkes kitabı uygulasa, zaten önde lokomotif olacak ve zaferler elbette inananların olacak… Dolu vagonu taşıyacak lokomotife teslim olmalı, içeriyi ve dışarıyı huzura kavuşturmalı…

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.