Üçüncü gün ilk iki günün oturumlarına devam edildi. Tebliğlerin sunumlarının yapıldığı bir seansta üç panel yapıldı.
Son oturum ise kapanış paneli oldu.
Sempozyum ve AKAV Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy kapanış oturumunun moderatörlüğünü yaptı.
Üç günlük yoğun koşuşturmalı dakik çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Planların yüzde doksan beşin üzerinde gerçekleştiğini öğrendik.
Sempozyum başkan yardımcısı, yine sempozyum organizasyon ortağı Risale Akademi adına kurucu üyesi Dr. İsmail Benek’in şaşırtıcı, özgün önerileriyle ve ileriye yönelik kesinleşen ve taslak programlar hakkında müjdeleri sunarken enerjisi zirvede acelesi konuşma ritminden anlaşılıyordu.
Doç Dr. Ahmet Yıldız, Medresetüzzehra konusunun yer aldığı Münazarat Uzmanı olduğunu irticalen yaptığı, sakin, mütevazi ve bir o kadar kendinden emin içeriği zengin konuşmasıyla ileriye yönelik entelektüel potansiyelimizin ümit verici sembol siması olduğunu lisan-ı haliyle de gösteriyordu.
Plaket törenleri yapıldı. Van ilinin milletvekilleri de bulundular. Bazı plaketleri verdiler. Milletvekilleri adına Burhan Kayatürk tebriklerini ifade ederken “Medresetüzzehra bizim de hayalimizdir. Böyle bir toplantının yapılabilmesinde gelinen seviye bakımından kazanımlara” dikkat çekti.
Panel sonunda Sempozyum “Sonuç Bildirisi” Prof. Dr. Gürbüz Aksoy tarafından okunması ile sona erdi.
Otobüslerle Edremit’e oradan tekneye binileceği açıklandı.
Edremit’te deprem sonrası yapılan konutlar ile yeni bir Van inşa edildiğini gördük.
Biraz yüksekte, muhkem zemin üzerine kurulmuş Van denizine nazır muazzam bir yerleşim. Sahil kenarı Üstad Bediüzzaman’ın Sultan Reşat zamanında aldığı yirmi bin lira ile Medresetüzzehranın temelini attığı yer Edremit..
Birinci dünya savaşı yüzünden akamete uğrayan yüz küsür yıl sonra gündeme gelen Medresetüzzehranın temelinin atıldığı yer Edremit.
Tekne bizi yarım saatlik gezi sonunda trenlerin Van-Tatvan arasında gemiye bindirildiği Van limanına indirdi. Oradan otobüsle havalimanına ve uçağa ucu ucuna yetiştik.
Horhor’da çay saatine katılamadık. Program saat 6’ya göre planlanmış. Bizim dönüş uçak saatimiz saat on altı olduğu için gezi programını bitirmiş olduk. Zamanı müsait olanlar devam ettiler.
Sonuç ve özet değerlendirme
Medrestüzzehra hayali için Üstad Bediüzzaman hazretleri tam elli beş yıl mücadele etmiş. “Mücadele” kelimesinden başka bir deyim bulamadım. Siz uygun bulduğunuz terimi cümle içine yerleştirebilirsiniz.
İşin bir hikmet yönü, bir sebepler yönü var. Asıl olan kaderin payıdır.
Medresetüzzehra fikrini Üstadımızın niyet ettiği gibi anlaşılması ve uygulanması için, hayata geçirecek insan potansiyeli belki zemin hazır olmadığından kader fetva vermemiş olabilir. Bilemeyiz…
Bugün itibarıyla gerek zemin, iklim, kaynaklar, entelektüel potansiyel olarak sadece gündeme getirilebilme şartları yeni tezahür etti.
Bu konuda fikirler, projenin fiziki inşası, uygulanacak sistemin ana hatları, içerik detayları için daha alınacak epey yol var.
Tasavvurlarda ve algılarda henüz ortak bir noktada buluşma sağlanabilmiş değil. Ancak aşılamaz şeyler değil. Sabırla üzerinde çalışmak, işin ruhuna uygun teknik işçilik, yani mutfak çalışmasına ihtiyaç var.
Öte yandan mevcut YÖK’ün anayasal bir kuruluş içinde yer alması, tevhidi tedrisat kanunu gibi bariyerler, kırmızı çizgiler işin başka boyutları da var.
Asıl olan zihinlerde ve gönüllerde projenin şekillenmesi. Hatta “proje” kelimesini bile uygun görmeyenlerimiz var.
Düşünen beyinler, zihinler, kalpler ve ruhlar daha üzerinde çok emek sarf etmeleri gerektiği anlaşılıyor. Bu sempozyum kapının kolunu çevirdi açtı.
Gelinen seviye, elde edilen kazanımlar, sahip olunan maddi kaynaklar, entelektüel potansiyel noktasında zemin hazır denilebilir. Vakti saati çok yaklaşmış kanaati veriyor. Yüz yıldır süregelen iman ve Kur’an hizmeti, o gayey-i hayalin iklimini, zeminin hazırlamamaya yönelik denilebilir.
Gerek tebliğ sunan uzman ve akademisyenler hem biri birlerinden hem benim gibi sıradan vatandaş olarak izleyenler çok şeyler öğrendi çok.
O tebliğlerde bazen bir cümle yüzlerce sahifelerden, onlarca kitaplardan, yaşanan deneyimlerden süzülme bilgiler var. Yılların emeklerini hazır hap olarak sunuluyor. Ne büyük nimet kıymetini bilene.
Benzeri bir program tekrar edilse şundan emin olabiliriz ki, Medresetüzzehra’nın resmi daha netlik kazanacaktır. Ana hatları bu programda şekillendi.
Bu meyanda Suffa Vakfı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Özsoy taslak bir çalışma sunumu yaptı. Zamanla konu tekâmül etmiş şekliyle müşahhas şeklini alacaktır. Başlamak yolun yarısı demektir.
İbrahim Özdabak iyi karikatürle resimlemiş Medresetüzzehra hayalinin çiçek açışını. Yüz yıl önce ekilen tohumlar çiçek açmış olduğunu görebilmek çok büyük mutluluk. Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler olsun…