İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Bediüzzaman Said Nursi'nin Vatikan'a Zülfikar eserini göndermesi zaman zaman gündeme gelir. Bazıları cehaletinden bazıları ise kasıtlı olarak gönderilen eseri mektup gibi anlatır ve bunun üzerinden FETÖ ile bir bağlantı kurmaya çalışır.
Bediüzzaman Hazretleri, Hıristiyanların "baba, oğlu, kutsal ruh" şeklindeki Allah inancının yanlış olduğunu, Allah'ın tek ve ortağının olmadığını, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (asm) son peygamber olduğunu ispat eden eseriyle tebliğ vazifesini yerine getirmişti.
Geçtiğimiz günlerde yine gündeme gelen olayı tarihi tevafuk ile bir kez daha hatırlatalım.
PAPA’DAN GELEN CEVAP TARİHİ: 22 ŞUBAT 1951
Bedîüzzaman Said Nursî ile birlikte Denizli ve Afyon hapislerinde mevkuf bulunan Selâhaddin Çelebi, babası merhum Nazif Çelebi ile birlikte Nur eserlerini ilk defa teksir makinasıyla biner nüsha neşretmişler ve dünyanın muhtelif merkezlerine göndermişlerdir. Bu merkezlerden çeşitli teşekkür mektupları gelmişti. Bunlar arasında Papalıktan gelen cevap da vardı.
Papa’ya gönderilen Zülfikar kitabıyla ilgili girişim 29 Aralık 1950’de talebesi Selâhaddin Çelebi’nin Bediüzzaman Hazretlerine bir mektubunda şöyle geçmektedir:
"Câmi’ül-Ezher’e ve Pakistan Sefirine, Roma Vatikan Papa’ya birer Zülfikar hediye edilecektir. Almanya’da Müslüman reisi Berlin cami’ imamına bir Zülfikar hediye edilmiştir. Vasıta olan Hacı Bey söyledi: “Berlin gazetelerinde gayet kıymettar olan Bedîüzzaman Hazretlerinin Zülfikar’ını ilan etmişler.” Tayyare Acentası Hacı Bey tarafından Zülfikar hediye edilmiştir...
VATİKAN'IN CEVABINDA MEKTUP DEĞİL KİTAP ADI GEÇİYOR
Bunlar içinde Papa’dan bundan tam 68 yıl önce 22 Şubat 1951'de cevap gelir. Cevapta bazı art niyetlilerin söylediği gibi mektup değil "Zülfikar eseri"nin gönderildiği belirtilmiştir.
Papalık Makam-ı Âlisi Kalem-i Mahsusu Başkitabet Dairesi, Vatikan
22 Şubat 1951
Numara: 23 22 47
Efendim!
Zülfikar nam el yazısı güzel eseriniz İstanbul’da Papalık makam-ı vekâleti vasıtasiyle Papa Hazretlerine takdim edilmiştir. Bu nazik saygınızdan dolayı gayet mütehassis olduklarını bildirirken, üzerinize Cenab-ı Hakkın lûtuflarını, dileklerini tebliğe beni memur ettiklerini arza müsaraat eylerim. Bu vesile ile saygılarımı sunarım.
İmza: Vatikan Kâtibi.
Zülfikar'da ne var?
Risâle-i Nur’un çeşitli yerlerinde Zülfikâr-ı Mucizât, Zülfikar Mecmuası, Zülfikar-ı Mucizât-ı Kur’âniye Mecmuası gibi isimlerle anılır. Pek çok yerde ise Asâ-yı Mûsâ isimli risâleyle zikredilir ve her iki Risâlenin iman hakikatlerini ispat konusundaki önemi hatırlatılır.
Başta Kur’an-ı Kerim’in pek çok açıdan mu’cize oluşunun ele alındığı 25. Söz ve Hz. Peygamber’in (a.s.m.) peygamberliğini ispat eden 19. Mektup Risâleleri olmak üzere, aynı çerçevede Risâle-i Nur’un çeşitli yerlerinde yer alan bölümlerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Üstad Bedîüzzaman bu eserinin başında, özellikle hâfızlar ve hocaların Zülfikar’a şiddetle muhtaç olduğunu ifade eder.
Bu eserin Hıristiyan Âleminin bir nevi dini ve ruhani reisi olan Papaya gönderilmesiyle, vahdaniyet-i ilâhiyye, Risâlet-ı Muhammediye Aleyhisselâtü Vesselâm ve Kur’ân’ın kelamullah olduğunu ispat eden bu eser, Peygamber Efenidimizin (asm) sünneti olan tebliği de yapmış oluyordu.