Ölü olsun hayatta olsun, canlıların boydan çekilmiş fotoğraflarının asılması uygun değildir. Ancak boydan olmayan fotoğrafların asılması caizdir.
İslâm dini semavî bir din olup, insanın dünya ve âhiretini imâr etmek için nazil olmuştur. Getirdiği hükümlerin herkesin akıl ve zevkine uyması da mümkün değildir. Çünkü simalar birbirine uymadığı gibi akıl ve huylar da birbirine uymazlar. Akıl ve mantığı veren Allah Teâlâ, insan için hangi hüküm daha uygun, hangi nizam daha güzel ise onu biliyor ve onu indiriyor. Bunun için emir, nehiy, haram ve helâl ile ilgili olan ilâhî kanun ve nizamların bazılarına aklımız ermezse de tümüne inanıp hikmetini araştırmamız gerekir. Araştırma yapmadan inkâr etmek kişiyi küfre götürebilir. Bunun için "şu veya bu niye haram olsun, aklıma yatmıyor" demek büyük bir vebaldir.
Birçok kimse heykel ve resmin haram oluşundan söz edildiği zaman hoşlanmıyor, "Heykel bir sanattır. Neden haram olsun?'' deyip İslâm'ın hükmünü tereddütsüz reddediyor. Müzelerde bulunan heykeller üzerine araştırma yapıldığı zaman câhiliyet devrinde, Roma ve Bizans devletlerinin hüküm sürdükleri zamanlarda insanların birçokları heykel ve resimlere büyük itinâ göstererek tapındıkları, putperestlik girdabına girdikleri görülecektir.
İnsanı yeryüzüne Hâlife olarak tâyin eden Allah Teâlâ, taştan ve ağaçtan kendi eliyle yaptığı heykel ve resimlere yaptığı ibadetten onu kurtarıp, lâyık olduğu makama çıkarmak için canlı mahlûkların her türlü heykel ve resimlerini yasakladı.
Hz. Âişe (r.anhâ) anlatıyor:
Rasûlullah (s.a.v.) bir seferden dönmüştü. (O yokken) ben, yüklüğün önüne, üzerinde resimler bulunan bir bez (perde) çekmiştim. Rasûlullah perdeyi görünce, çekip attı, (öfkeden) yüzü de renklenmişti.
"Ey Âişe!" buyurdular, "Bil ki, kıyamet günü insanların en çok azap görecek olanı Allah'ın yarattıklarını taklit edenlerdir." Hz. Âişe (r.â) devamla:
"Biz o bezi kestik, bir veya iki minder yaptık." demiştir. (Buhârî, Libâs 91,95.).
Bu hadîs-i şerîf, duvara asılı olduğu takdirde haram olan resmin minder yüzü yapılarak yere atılması halinde kullanılabileceğini ifade etmektedir.
İbn Hacer bu konuyu şöyle özetler: Âlimler, bu hadisi delil getirerek şu hükme varmışlardır:
"Gölgesi olmayan tasvirler edinmek câizdir, ancak bunun hürmet ifade etmeyecek şekilde kullanılması gerekir. Yastık, minder yüzü gibi yere atılan, üzerine basılan eşya üzerinde olması gerekir."
Nevevî, bu hükmün cumhûrun görüşü olduğunu, sahâbe ve tâbiînin ekseriyetinin bu kanaate vardıklarını, Süfyân-ı Sevrî, İmam Mâlik, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe, İmam Şâfiî gibi müçtehit imamların da bu görüşü benimsediklerini belirtir.
Ancak duvar üzerine asılmaları, elbisede veya sarıkta yer almaları halinde gölgeli, gölgesiz olması arasında fark gözetilmeden haram denmiştir. Çünkü bu hâllerde o tasvirlere (resimlere) hürmet manası hakimdir.
İmam Nevevî bu hususta şöyle demiştir:
"Bu hadis canlıların resminin haram olduğunu, ancak ağaç ve benzeri ruhu olmayan şeylerin resmini yapmanın ve bu yoldan kazanç temin etmenin haram olmadığına delildir."
Tahâvî konumuzla ilgili olarak şunları söyler:
"Peygamberimiz (asm))'in İslâmiyet'in ilk yıllarında her türlü put, sûret ve resimleri menetmesinin sebebi; putperestlik üzerinden uzun bir süre geçmemiş olmasıdır. Put ve benzeri şeylere bir daha dönülüp ibadet edilmesin diye put ve ona yol açan her sûret ve resim yasaklanmıştı. Sonra İslâmiyet yayılıp, esasları iyice yerleşip anlaşıldıktan sonra putlar ve benzeri şeyler hakkındaki yasak devam etti; ama bez ve kağıt ya da benzeri şeyler üzerine yapılan resimlere dokunulmadı, bir bakıma serbest bırakıldı. Çünkü artık bu gibi resimlere saygı gösterenler olmazdı."
Günümüzdeki özel aletlerle çekilen resimlere gelince, bunlar ne Peygamber Efendimiz (asm) devrinde, ne de müçtehit imamlar zamanında vardı. Bu bakımdan hükümler daha çok üç boyutlu olan resim ve heykellerle ilgilidir.
Ancak günümüzdeki resimleri de kıyas yoluyla bir hükme bağlamışlardır: Tapmak için ve ta'zim etmek için hazırlanan resimlerle, müstehcen sayılanları kesinlikle haramdır.
Bu açıklamaya göre ahlaki ve dini yönüyle İslamiyete aykırı olmayan çizimlerin de yasak kapsamına girmediği söylenebilir. Bunun gibi bilgisayar veya başka teknik metodlarla çizilenlerin de aynı şekilde değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Resimle ilgili yasağın üç boyutlu, kabartmalı veya İslama aykırı olanlarla ilgili olduğunu söylemek mümkündür.
Sorularla İslamiyet