Bugün Bediüzzaman Said Nursi Hz.lerinin vefatının 52. seneyi devriyesi.
Devletin kuruluş yıllarında din ile barışık yaşayan ya da öyle gözüken yeni sistemin kurucuları, devlet oluştuktan sonra dinimiz ve din âlimlerimizle asla barışmazlar.
Oysa Kurtuluş Savaşı boyunca ve milli bir devlet kuruluncaya kadar, dinimize ve din adamlarımıza sırtlarını dayarlar.
Memleket selamete çıktıktan sonra sistemin idarecileri, ilk iş olarak din adamlarına şiddet uygulamaya ve ortadan kaldırmaya başlarlar.
İşte o âlimlerimizden birisi de asrın imamı Bediüzzaman Said Nursi Hz.leridir.
Doya doya memleketinin güneşinde ısınmasına dahi müsaade edilmeyen Bediüzzaman’ın, hâlâ hangi sebeple hapishanelerde tutulduğu belli değildir.
Bediüzzaman’ın çok çileli bir hayatı vardır. İmkânı olan olmayan herkesin bir kere de olsa bu ilginç hayatı okumasını tavsiye ederim.
......................
Vefatından iki gün önce.
21 Mart 1960 günü Urfa’ya ulaştıklarında talebeleri Halilürrahman Dergâhı’nı göstermek isterler. Fakat çok rahatsızdır, İpek Palas’a yerleşir.
Bu arada dönemin İçişleri Bakanı Namık Gedik’in emriyle otele gelen polisler, Urfa’dan hemen çıkarılması için emir aldıklarını ve şehri derhal terk etmesini isterler.
Bunu duyan halk otelin önüne toplanır. Şehrin ileri gelenleri itiraz ederlerse de Bakan Namık Gedik’in; “Gerekirse çöp arabasıyla atın” diye emir verdiği söylenir.
Bu baskı sürerken Üstad Bediüzzaman 23 Mart 1960 günü 27 numaralı odada sabaha karşı Hakk’a yürür.
Hayatı boyunca dayanılması güç acılara ve baskılara maruz kalmasına rağmen, hayat tarzıyla bir destan yazan Bediüzzaman, arkasında miras olarak altı bin sayfalık Risale-i Nur Külliyatı ile milyonlarca Nur Talebesi bırakır.
.............................
Halen Süleyman Demirel peşinde koşup, Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nurları ona tercih eden bazı kimseler, Namık Gedik’in Bediüzzaman’a olan öfkesini kabul etmezler.
Oysa Namık Gedik, rahmetli Menderes’e rağmen Bediüzzaman’a muhalefet eder ve “çöp arabasıyla atın” talimatı verir.
Kadere bakın ki, 1960 darbesinden birkaç gün sonra Namık Gedik intihar eder ve cesedi bir çöp arabasıyla kaldırılır. Kayıtlar böyle söylüyor. Geçelim.
.......................
Bediüzzaman’ın naaşı, büyük bir cemaatle kılınan cenaze namazından sonra Halilürrahman Dergâhı’nda kendisine ayrılan türbeye defnedilir.
Bediüzzaman’ın dirisinden ürkenler, naaşından da korkarlar. Darbeciler bütün işlerini güçlerini bırakıp; Bediüzzaman’ın naaşının Urfa dışına çıkarılmasına karar verirler.
Konya’da yaşayan kardeşi Abdülmecid Nursi’den tehdit ile bir nakil dilekçesi alarak, 12 Temmuz 1960 gecesi Urfa’daki mezarını açtırırlar.
Bediüzzaman’ın naaşı, askeri bir uçakla Afyon askeri havaalanına getirilir. Ve Abdülmecid Nursi’nin bilmediği bir noktaya götürülerek defnedilir.
......................
Not: 24 Mart Cumartesi günü saat 19.45’te Bursa Merinos Kültür Merkezi’nde Bediüzzaman’ın anma programı var. Pazar günü de Ulu Camii de mevlid okunacak.
Yeni Akit