Samet Altıntaş'ın haberi
Tartışmanın 'statüko' ile 'millî irade' arasında olduğuna dikkat çeken Akay, sivil anayasaya, gücünü kaybetmek istemeyen çevrelerin karşı çıktığını düşünüyor. Devletle halk, hukukla toplum arasında devasa farklar bulunduğunu vurgulayan ünlü yönetmen, bunun en büyük sebebinin de mevcut anayasa olduğunu savunuyor. Akay, bu yüzden anayasanın kökten değiştirilmesini istiyor.
Sanat dünyası, özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'demokratik açılım' toplantıları sonrası siyasi tartışmalara biraz daha duyarlı hale geldi. Gerek açılım gerekse yeni anayasa konusunda onlar da duruşlarını ortaya koyuyor. Özellikle 12 Eylül Anayasası'nın değişmesi gerektiği, neredeyse sanat camiasının ortak görüşü. Bu konuda net tavır koyan isimlerden biri de Yönetmen Ezel Akay. "Vicdan sahibi olan herhangi birisinin 'anayasa değişmesin, olduğu gibi kalsın' demesi mümkün değil." diyen Akay, tartışmaları, 'statüko' ve 'milli irade' kavramları üzerinden değerlendiriyor.
Ona göre anayasanın kökten değişmesi; statükonun, muktedirlerin değişmesi demek. Devletle halk, hukukla toplumsal yaşam arasında devasa farklar bulunduğunu düşünüyor. Bunun en büyük sebebini de mevcut anayasa olarak görüyor. Bu nedenle gücünü kaybetmek istemeyen çevrelerin sivil anayasaya karşı çıktığını savunuyor.
Ezel Akay, 'statüko' ile ilgili ilginç değerlendirmeler yapıyor. Örneğin, devletin bugüne kadar toplumsal yaşamı geriye çeken iktidarların elinde olduğunu dile getiriyor. Buna karşılık toplumun yeni anayasa yönünde bir talebi olduğuna dikkat çekerek asıl meselenin toplumun arzusuyla devletin iktidarı arasındaki bu çelişki olduğuna vurgu yapıyor. "Toplumun baskısı ve arzusu belli bir seviyeye geldi. Hangi parti iktidarda olursa olsun sivil bir anayasaya hayır diyemez." görüşünü savunuyor.
Ünlü yönetmen, darbe anayasasının artık sona yaklaştığı kanaatinde. Herhangi bir hükmünün kalmadığını söylüyor. "Biz burada elimizi ne kadar çabuk tutarız, ona bakmalıyız. Bu anayasa ile bir nesil daha mahvolmasın. Bu anayasadan derhal kurtulmak gerek." vurgusunu yapıyor. Anayasanın değişmesi halinde ülke için psikolojik eşiğin de aşılacağını ifade eden Akay, "12 Eylül'den zarar görmüş herhangi bir siyasetçinin bugün darbe yalakalığı yapması ve gücün halka verilmemesi gerektiğini söylemesi kabul edilemez bir şey." diye konuşuyor.
Sivil anayasa paketinin referanduma gitmesi halinde halkın büyük oranda anayasayı destekleyeceğine inanıyor. 12 Eylül Anayasası'na yüzde 90 oranında 'evet' diyen halkın yeni anayasayı da aynı oranda tasdik etmesini istiyor. "Eğer yüzde 90 çıkarsa nefis olur." diyor. 'Ben sivil anayasaya evet derim, ama AK Parti prestij kazanır' diye hayır demeyi düşünenlere de itirazı var. Bunu 'korkunç bir çelişki' olarak niteliyor. Sözü 'demokratik açılım'a getiren Ezel Akay, bu kadar insani bir önermeye karşı çıkanları anlamakta zorlandığını ifade ediyor. Ünlü yönetmen, son derece ilkel, hayatla ilişkisi kalmamış düşünceleri sürdürenlerin olduğunu ama vicdanda uzlaşma sağlandığı zaman bütün problemlerin ortadan kalkacağını dile getiriyor.
Zaman