Aczimi anlattı bana bir virüs,
Benim değil imiş hiçbir emvalim.
İmkân var, vakit var, amma âcizim,
Yasak var, çıkmak, yoktur diyorlar.
Karşımda cami, evimde ezan,
Cemaatim yok, gönlümde hazan,
Bu hasret biter, Rabbim ne zaman,
Cezamız, kaza olsun diyorlar.
Gururun boynunu sürttü yerlere,
Hep; ben, ben diyen had bilmezlere,
Kendinden başkayı hiç sevmezlere,
Haddini bildirdi, bir küçük virüs.
Süper ülke, bir virüse yenildi,
Büyüklükler, masal imiş bilindi,
Bir maskeye ihtiyaçlar göründü,
Aczini anladı bu İnsanoğlu.
Mahiyeti bilindi; adı kondu Korana,
Acep niye geldin diye hele bir sen sor ona,
“Teşvik ettin hep israfa, kanaati bilmedin,”
Şimdi gördün; bir eşofman yetiyormuş insana.
Komşuna yardım ettin, tanıdın eşi dostu,
Olmayanı yokladın, oldun kara gün dostu.
Kural kaide bildik, anladık doğru yanlış,
En kötü hasmımızla, yaptık ebedi barış.
Meğer fâniymiş dünya, ölüm bize yakınmış,
O ölüm korkusuyla, eşten dosttan sakınmış.
Tecrit etmiş kendini üç-beş adımlık eve,
Hem söylemiş dostuna; Evde Kal, seve seve.
Alalım başımızı ellerin arasına,
Hep birlikte girelim pişmanlık sırasına.
Bir tövbe edelim ki; bir daha dönmeyelim,
Allah’a kul olalım, yerde sürünmeyelim.
Yolumuz doğru olsun, ticaretimiz doğru,
Sormasın hiçbir kimse; “doğru mu” diye soru.
Ülkemiz dimdik durdu, gelin biz de duralım,
Gelen musibetleri, azmimizle kıralım.
Aczimizi bilelim, eğelim boynumuzu,
Rabbe karşı yapalım, şükür kulluğumuzu.
Bet ve bereket gelsin, bahar güzelliğiyle,
Virüslerden kurtulup, şifa özelliğiyle.
Çifte bayram yapalım, Ramazan coşkusuyla,
Bir TEKBİR getirelim cemaat ordusuyla.