Avrupa Parlamentosu'nun vize muafiyeti konusundaki, Avrupa Birliği'nin, "Türkiye'nin önce karşılanması gereken 72 kriterin tamamını yerine getirmesi gerektiği” yönündeki görüşüyle uyumlu olsa da yöntem açısından sıkıntı yaratan tavrı Ankara'nın umudunu iyiden iyiye azaltmış durumda.
Avrupa Parlamentosu'ndan umudu kesen Türkiye dün Avrupa Birliği tarafında n insan hakları konusunda referans olarak görülen Avrupa Konseyi'nin girişimden bulunmasını isterken bir sonraki adım olarak Avrupa Birliği Komisyonu'nu devreye sokmanın yollarını arayacak. Vize muafiyeti konusunda olumlu görüş bildiren ve tavsiyesinin izlenmesinden yana olan Avrupa Birliği Komisyonu'nun manevra alanı ise oldukça kısıtlı.
Yaşanan tüm sıkıntı ve gerginliklere rağmen Brüksel hala sürecin ölmediği görüşünde. Bu hem vize muafiyeti süreci hem de 18 Mart'ta mülteci krizi bağlamında varılan uzlaşı için geçerli. Hedeflerin tutturulması için hala zaman olduğu Brüksel'de paylaşılan bir görüş olmayı sürdürse de yavaş yavaş bu tezin kağıt üstünde kalmaya mahkum olma riski oldukça yüksek.
Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas kendisine yöneltilen, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teröerle Mücadele Yasası'nın değiştirilmeyeceğini net bir şekilde söyledi. Bu durumda Türkiye ile anlaşma bitti mi?” sorusunun yanıtının çok basit olduğunu söyleyerek "Hayır” dedi. Bu cevap Avrupa Birliği Komisyonu'ndaki genel havayı yansıtsa da iki tarafın da kısa vadede geri adım atma ya da ortada buluşma sinyali vermemesi nedeniyle yaşanan ciddi bir sıkıntı söz konusu.
Strasbourg temaslarını tamamlayarak Brüksel'e geçen Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır sürecin içinde bulunduğu kritik noktaya gelmesinin sebebi olarak, "eksik beklentiler olduğunun ifade edilmesi, bunların içinde de son üç güne kadar hiçbir temasta dile getirilmeyen Terörle Mücadele Yasası'ndaki bir değişikliğin bu beklentiler içine dahil edilmesini” gösterdi.
Avrupa Birliği kanadı ise aynı görüşte değil. Üst düzey bir Avrupa Birliği yetkilisi, "Gergin ortamı polemiklerle germe niyetimiz yok ancak bu kriterleri içeren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da o dönem başbakan olarak imza töreninde ‘Türkiye'nin hassasiyetlerini de dikkate alan bir mutabakat' olarak nitelediği yol haritası üç gün öncesinin değil üç yıl öncesinin ürünü” dedi.
Bozkır, Brüksel'de Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile ayrı ayrı görüşecek. Bozkır, "Avrupa Parlamentosu itibarıyla ilerleme kaydetmemizin mümkün olmadığını saptamış bulunuyorum. Bu sorunun çözümü için tekrar Komisyon'a geri dönerek aslında beklenti olarak sunmadığı bazı hususların açıklığa kavuşturulmasını tekrar talep edeceğiz” dedi.
Bozkır, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından ortaya konan tablonun değiştirilmesi halinde Avrupa Parlamentosu'ndaki sürecin tekrar işlemeye başlayabileceğini umduğunu söyledi. Türkiye'nin tavrında değişiklik olmayacağını da teyit eden Bozkır, "Vizenin gerekirse kalkmaması pahasına Terörle Mücadele Yasası'nda bir değişiklik yapmayacağız” dedi. Sürecin tehlikeye uğramaması için tüm imkanları zorlanacağının da altını çizen Bozkır'ın, Brüksel temasları sonrasında değerlendirme yapılarak "Cumhurbaşkanı'nın direktifleri doğrultusunda Türkiye'nin nasıl tavır alacağının ortaya koyulacağını” söylemesi de dikkat çekti.
Amerikanın Sesi