İnsan vücudu alemin küçük örneği. Alemdeki olaylar olmadan önce bazı işaretlerle olacağına dair izler taşıyor, bu yüzden atalarımız, insan vücudundaki seğirmelerin gelecekle ilgili işaretler taşıdığına hükmetmişler. Bu konuda kitaplar telif edilmiş. Bunlardan biri aşağıdaki alıntıların olduğu kitap. İnsan bir yanlış yaparsa vücud başına gelecek olayı seğirerek haber verir, bu durumda olayın olmaması için tevbe etmek gerekir. Tevbe kötülüklerin tesirlerinden kişiyi kurtarır, tasarlanan şey engellenmiş olur.
Kıtlık, susuzluk gibi olaylarda İslam büyükleri halkı duaya çağırır, kitle halinde dua ettirirlermiş, çok zaman felaket engellenirmiş. Timur veya Cengiz’in bir bölgeye saldırısına bölge ahalisi bir camiye dolarak dua etmişler, ordunun geçeceği vadiye öyle yağmur yağmış ki ordu oradan geçememiş.
Sadaka ve tevbe, yetimleri gözetmek de aynı durumdadır. Bir hadis “Hayvanlarınız ve yoksullarınız aç ise benim sigortamdan çıkmışsınızdır” mealinde. Dolayısıyla hayvanların aşağılandığı, fakirlere kaygısız kalındığı bir toplumda felaketler olabilir.
İnsanların hataları artınca hataları cezaya döndürmek isteyen kozmik hareketler vardır, yani günah ve zulüm artarsa kozmik yapı adeta tabanca gibi gaybi bir elle hazırlanır ama onun harekete geçmesi hataların, kebairlerin artması ile olur. İnsanlar bunlara ancak tevbe ile engel olurlar.
İnsanlar maddenin hareketini doğuran nedenleri bilmeden olayı tamamen fiziki ve kozmik olarak yorumluyor. İnsan vücudu da seğirmelerle hataları veya mükafatları haber veriyor. Bu konuda yapacağımız günahlardan temizlenmek istiğfardır, bu şekilde hataları olmadan geri çektirebiliriz. Böyle olmuştur, yeni bir şey yok. Büyük saat ile küçük saat insan ve arz aynı kanunlarla hareket ediyor.
“Rivâyet olunur ki, bu kitabı İskender-i Zülkârneyn’in âkil ve âlimleri ile Hindin hükemâsı tertip ve tasnif idüp ve Harûn Reşid dahi amel iderlerdi. Ma’lum ola ki başın ortası segirse, mal ve devlete ire, başının çevresi ulu ola. Başın sağ tarafı segirse, bir kavme beg ola. Sol segirse, sefere gidüp tiz gele. Alnı segirse, böyledir. Alın sağ tarafı segirse, evladı yüzünden eylik göre, solu segirse, murada ire. Kafası segirse, rızk içün gam çeke. Sağ kulağı segirse, eyü söz işide. Solı segirse, ta’yin ideler. Sağ kulağı yumuşağı segirse, bir adam ile cenk ve gâlip ola. Sağ gözün alt kapağı segirse, mehzûn ola. Sol gözün alt kapağı segirse, sevine. Sağ gözün yukarı kirpigi segirse, sevine. Sol gözün yukarı kapağı segirse, melûl ola. Aşağı kiprigi segirse, mesrûr ola. Sağ gözün çevresi segirse, nigâh ile sevine. Sağ gözün bebegi segirse, esir olmuş adamı kurtula. Sol gözün bebegi segirse, ta’yin ideler. Sağ gözün peykânı segirse, şâd ola. Sol peykânı segirse, erkek oğlu ola. Burnı segirse, gâni ola. Burnunın ucı segirse, âli ola. Sağ yanı segirse, sefâ ide. Solı segirse, biraz gussalana, amma tiz giçe. Burnunın sol deligi segirse, gamnâk ola. Sağ yanagı segirse, hasta ise sıhhât bula, şâd ola. Sol yanağı segirse, ta’yin oluna. Ağzının sol köşesi segirse, şâd ola. Üst dudağı segirse, düşmanı kahrola. İkisi birden segirse, şâd ola. Dili segirse, ceng ide. Çenesi segirse, eyü tâ’am yiye. Butının sağ yanı segirse, şâd ola. Sol yanı segirse, mal bula, amma zahmet ile sarf ide.
“Butının cümlesi segirse, fenâdır, sadâka vire. Sağ omuzu segirse, eyüdür. Sol omzı segirse, sevine. İkisi birden segirse, gavga ide. Sağ bazusı segirse, şâd ve kutdır. Solı segirse, zay’i olan şeyi eline gire. Dirsegi segirse, biriyle husumet idüp biraz gam çeke, yine şâd ola. Bilegi segirse, düşmanı dost ola. Göksünün sağ yanı segirse, hüzündür. Sol yanı segirse, serverdir. Sağ eli ayasıyla beraber segirse, solu dahi segirse, eyüdür. Sağ baş barmağı segirse, hâceti revâ ola. İkinci baş parmağı segirse, gayret bula. Üçünci barmağı segirse, biraz gam çeküp, yine tiz sevine. Sol elin baş barmağı segirse, cümleye gâlib ola. İkinci dahi böyledir. Üçüncü barmağı segirse, hayr haber işidüp sevine. Dördüncü parmağı segirse, gâni ola. Beşinci barmağı segirse, sevine.
Sağ koltuğu segirse, ihânete uğraya. Sol koltuğu segirse, gussâya uğrayub tiz geçe. Eger budı segirse, gussadan emin ola. Eger arkanın sağ yanı segirse, oğlu toğa. Sol yanı segirse, rızk içün biraz darlığa düşe. Arka arası segirse, âli ola. Göbegi segirse, eline bir şey gire. Eger memesi segirse, avrat almak isteye. Eger yüreginin üstü segirse, melûl. Garnının sağ yanı segirse, hastalıkdan kurtıla. Sol yanı segirse, eyüdür. Kasığın sağ tarafı segirse, hayr haber işide. Solı segirse, şâd, hepisi segirse, eyüdür. Zekeri segirse, gayret ve sevdigi adamla cim’a ola. Hayanın iki tarafı segirse, darlığa düşe. Sağ yanı segirse, şâd ola. Sol yanı segirse, şâd, amma biraz mukdem mihnet çeke. Dübüru segirse, bir yerde karar ide. Sağ tarafı segirse, aziz ola. Sol tarafı segirse, rahat bula. Sağ oyluğu segirse, sevine sol segirse, gam çeküp yine şâd ola.
Sağ dizi segirse, padişah ikrâm ide. Solı segirse, mehâsebe ve hastalıkdır. Sağ baldırı segirse, fenâdır. Solı segirse, sevine. Sağ topuğu segirse, yakınından birine gâlib ola. Solu segirse, ferâh bula. Sağ ökçesi segirse, âli ola. Solu segirse, sevdigine kavuşa. Sağ ayağının üstü segirse, sefere gide. Hükemâyı Fars indinde sultandan gayret. Solun üsti segirse, mensibe ire. Sağ ayağının altı segirse, padişahdan hürmet bula. Sağ ayağının baş barmağı segirse, seferden bir gayib gele. İkinci baş parmağı segirse, renc ve zahmet çeke. Yahud ceng idüb galib ola. Dördünci barmağı segirse, malına zarar ola. Beşinci küçük parmağı segirse, rızkı arta. Sol ayağın baş parmağı segirse, hayırlı bir iş işleye. İkinci baş parmağı segirse, gâni ola. Üçüncü parmağı segirse, gâmdan kurtula. Dördüncü segirse, fenâdır. Beşinci küçük parmağı segirse, selâmete erişe. Sağ ayağının cümlesi segirse, hürmet bula. Cümle parmakları segirse, rızkı bol ve sefâ ile eyleye, ömür süre. Sol ayağı segirse, hali perişân ola. Parmakları segirse, mesrûr ola. Eger cümle azası segirse, akrabasından gayb ide.