Sızım sızım yüreğim,kulağım her an seste,
Secde çiçeklerinden,derlesem deste deste.
Vuslat;büyüyen yangın…Rüyalarım heveste,
El ver desem,gel etsem…Gelirmisin aheste?
Hicret etmek isterim…Yürüsem nazlı nazlı,
Günaha bulanmışım…Geçti gençliğin faslı.
Dağları aşmak kolay…Rüzgarlar avucumda,
Depremler saniyelik…Her şey dilin ucunda.
Rakkaseler hiç kalır,oynanan oyunlarda,
Kalp kırılmış kime ne?...Veballer boyunlarda.
Bilginin yükü ağır,hammalı olmak zarar,
İhlâs elzem hazine…Gönlüm dostunu arar.
Uzansa titrek eller,bir tutam tebessüme,
Vurma ‘kin’ hançerini,ağrıyan şu gögsüme.
Gökte açan dolunay,yerde akan su sesi,
Ne acılar veriyor,maddiyunluk busesi.
Gel diyorum vefaya!...Bekletme sevenleri,
Kardeşlik kollarında,sevmeyi bilenleri.
Hey gidinin dünyası,hey duygu fukarası!
Kimine gonca gülsün,kimine dost yarası.
Yazmak kolay marifet…Yaşamaktır aslolan,
Ebed arzu ederken,hasetten kimdir solan?
Cennet ummak hakkımı,kaybederim bilirim,
Muhannedi sevdayı,unutursam,eririm…
Ene-ego-benliktir…Adı farklı olsa da,
Yakar-yıkar ameli…doğru yolu bulsa da.
Onca günah dururken,kardeş kardeşe kızar,
Akrepliğe gerek yok…şeytan sinsice sızar.
Asr-ı Saadet özlemi,yüreğimi dağlarken,
Vuslat için beklerim,gün geceye doğarken.
Artık yetsin !Kardeşler!...sahip çıksın diline,
Musallada Billahi!...Helal etmem biline…