Bismillahirrahmanirrahim
İ’lem eyyühe’l-aziz!
Tevhid ile bütün eşyayı Vâhid-i Ehade isnad etmediğin takdirde, âlemde bulunan bütün efradın mazhar oldukları tecelliyat-ı İlâhiye adedince ilâhları kabul etmek mecburiyetindesin. Evet, gözünü şemsten yumduğun ve timsalleriyle irtibatını kestiğin zaman, timsallerine mâkes olan şeylerin adedince hakikî şemslerin vücudunu kabul etmeye mecbur olursun.
İ’lem eyyühe’l-aziz!
Sen bazı vecihlerden fenâya gittiğin zaman, Hâlık-ı Rahmân-ı Rahîmin ilminde, meşhudunda, malûmunda bâki kalmaklığın, senin bekan için kâfidir. Yahu, herşeyi Sâhib-i Hakikîsine ver veya ona isnad et. Onun ismiyle al ki rahat edesin. Ve illâ, bu kadar eşyayı vücuda getirip nizam ve intizamlarını temin edecek o kadar ilâhları kabule muztar kalacaksın.
Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye