İnsan vücudu 38 trilyon hücre, 100 milyar sinir hücresi, 200 çeşit hücre, birçok organ, sistem, 5 duyu ve duygular ile müthiş bir organizasyondan meydana getirilmiş bir yapıdır. Her hücre, her organ tek başına da harikadır ama birlikteki hareketleri çok daha harikadır. Onun mükemmel yapısı; hiçbir tesadüfün, hiçbir sebebin elinin ulaşamayacağı kadar uzaklıkta, hatta sonsuz uzaklıktadır denilebilir.
İnsan beyni ise birçok sırları çözülmesine rağmen halen çok daha fazla çözülmesi gereken sırlarla doludur. Bilim insanları onun hem sağda hem de solda 4 lobdan (parça) meydana geldiğini ifade ediyorlar. Bunlardan ön tarafta, alın bölgesinde olana frontal lob adı verilir. Her bir frontal lob da kendi içinde farklı görevlerle görevlendirilmek üzere başka alt bölümlerden meydana getirilmiştir. Ön kabuk kısmının görevleri başka, arka kabuk kısmının başkadır.
Mesela baş, gövde, kol ve bacakların istemli motor hareketlerini idare etmekle görevli bölge en arkada bulunur. Konuşmanın motor merkezi de bu lobda bulunur. Soyut düşünme, çağrışım, fikir ve aktivitenin birbiriyle bağlanması, karar verebilme, ileri görüş, olgun düşünme, bellek, duygusal tepkilerin koşullara göre ayarlanması ile ilgili bölümü ise ön alın bölgesidir. Kişideki sakinlik ve aşırı sevinç, keder, mutluluk, dostluk ve huzursuzluk gibi karmaşık cevapların kaynaklandığı alanlar da bu lobdadır. Görevlerini yerine getirmemeleri halinde ilgili alanlara bağlı olarak felçler, konuşamama ve kişilik bozuklukları gibi bir sürü farklı tablolar ortaya çıkar.
Allah kullarına günde 5 vakit namazı farz kılmıştır. Namazda önemli bir bölümlerinden bir de alnını secdeye koymaktır ki bu Şeytan’a çok ağır gelmiştir. Hz.Adem’e saygı göstermek için secde etmesi emredilince bundan kaçınmıştır. Kur’an bu olay şöyle anlatılır: ”Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem'e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden oldu”. (Bakara,34)
Bir de Kur’an da 14 adet ”tilavet secdesi” vardır ki o ayetler okunduğunda hemen secdeye varılır.
Beynin bu bölgelerinin görevleri çok yakın zamanlarda keşfedilmiştir ama secde olayı ta Hz. Adem ile başlamıştır. Namazda ve Kur’an okununca ilgili ayetlerde yapılan secde olayında alın bölgesinin yere konması ona yüklenen görevlerle tam bir paralellik arz eder. Bu kadar görevleri yerine getirmekle görevlendirilmiş bir beyin ancak Allah’ın huzurunda secdeye gider. Hiçbir kula kulluk etmez. Secdeyi emreden ile insanı yaratan birdir. Her emrinde bir hikmet vardır. İhlaslı Müslüman, yaptığı işi emredildiği için yapandır.
Allah bizleri yalnız ona kulluk eden ihlaslı kullarından eylesin, amin!