Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fatır Suresi 40-41. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
40 . De ki: “Söyleyin bana! Allah’ı bırakıp da (O’na şirk koşarak kendilerine) yalvarmakta olduğunuz ortaklarınız, yerden neyi yarattılar, bana gösterin! Yoksa onlar için, göklerde (Allah ile sözleştikleri) bir ortaklık mı var? Yoksa kendilerine bir kitab vermişiz de onlar ondan bir delil üzerinde midirler?” Hayır! O zâlimler birbirlerine, aldatmadan başka bir şey va‘d etmiyor.
41 . Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri yıkılırlar diye (kudreti ile) tutuyor. And olsun ki eğer yıkılsalar, O’ndan sonra hiçkimse o ikisini tutamaz. (*) Doğrusu O, Halîm (kâfîrlerin cezâlandırılmasında acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.
(*) “Bu kâinâtın Hâlık-ı zü’l-Celâl’i (celâl sâhibi yaratıcısı), Kayyûmdur. Yani bizâtihî kāimdir (kendi zâtıyla vardır), dâimdir (devamlıdır), bâkîdir. Bütün eşyâ O’nunla kāimdir, devâm eder ve vücudda (varlıkta) kalır, bekā bulur. Eğer bir dakîkacık olsun o nisbet-i kayyûmiyet (Kayyûm isminin varlıklarla alâkası) kesilse, kâinât mahvolur.” (Lem‘alar, 30. Lem‘a, 401)