Yanardağlar patlamasa dünya patlar

Son yıllarda dünyanın dört bir yanında volkanik dağlar yeniden hareket geçti. Püsküren lavlar ve kül bulutları hayatı etkiledi. Uzmanlar, doğal bir süreç olduğunu ve yineleneceğini söylüyor.

Bülent Ergun'un haberi

Geçen yılın mart ayında İzlanda'da uçak seferlerinin haftalarca yapılamamasına neden olan "Eyyafyallayöküll" buzulu altındaki yanardağın, 190 yıl sonra patlamasından sonra dünyanın değişik bölgelerinde birbiri ardına yanardağ patlamalarının yaşanması, "Neler oluyor" sorusunu akıllara getirdi. Yanardağların faaliyete geçmesini yorumlayan bazı uzmanlara göre, bu hareketlenme gayet doğal ancak Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu'ya göre ise bu anormal bir durum ve araştırılmalı. Önce İzlanda'nın güneyindeki Eyyafyallayöküll, ardından 2010'nun son ayında Ekvador'daki Tungurahua ve Filipinler'in orta kesimindeki Mayon, ocakta Kolombiya'nın güneyindeki Galeras ve Kongo'daki Nyamulagira, geçen ay İzlanda'nın en aktif volkanı olarak bilinen Grimsvötn Yanardağı'ndan sonra Şili'de yarım yüzyıl sonra faaliyete geçen Puyehue, Eritre'de 1861'den sonra lav püskürtmeye başlayan Dubbi Volkanı ve son olarak Kosta Rika'daki Turrialba yanardağı birbiri ardına "uyandı..." Yanardağlarda meydana gelen bu "uyanışın" nedenlerini bizde konunun uzmanlarına sorduk. İşte uzman gözüyle bu "uyanışın" nedenleri:

PATLAMAZSA, DÜNYA PATLAR

Prof. Dr. Erkan Aydar (Hacettepe Üniv. Jeoloji Mühendisliği Bölümü): Yanardağlar hep patlar. İnsanlar hassasiyet gösterdiği için gündeme geliyor. Dünya üzerinde yıl içerisinde 165-180 arası volkanik faaliyet meydana geliyor. Bu geçen yılda vardı, önceki yıllarda da, yüz yıl önce de vardı. Dünyanın iç dinamikleri ile alakalı bir durum. Beklenen ve olması gereken patlamalar bunlar. Volkanlar patlamazsa, dünya patlar. Olmazsa anormal bir durum.

HEP VARDI, YİNE OLACAK

Prof. Dr. Hakan Yiğitbaşıoğlu (Ankara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı): Bu patlamalar hep vardı ve olmaya devam edecek ama iletişim çağı ile birlikte bu haberler hızla yayılınca bir panik havası oluyor. Zaten volkanlar birdenbire patlamaz. Yavaş yavaş meydana gelir ve bu da tespit edilebilir.

ÇOK DOĞAL BİR SÜREÇ

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy (İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü): Bunlar diyalektik olarak devam eden bir sürecin ürünü. Dünya bir genişliyor, bir dalıyor. Japonya'daki son depremi yaratan da okyanusun Japonya'nın altına dalmasıdır. 2003'teki Endonezya'daki depremin nedeni de Hint Okyanusu'nun Asya altına doğru dalmasıdır. Yani bir taraftan genişliyor, bir taraftan daralıyor. Bu böyle devam eden doğal bir süreç. Dünyanın her yerinde volkanikler var ve dün olduğu gibi bugünde bu hareketler sürüyor. Geçmişte o kadar çok deprem ve volkan patlaması olmuş ki, bu sayede Batı Anadolu'da yüzlerce volkanik kaya var.

BİR ANORMALLİK VAR

Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu (İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü): Bu volkanların çoğu Japonya'daki ve Endonezya'dakine benzer, dalma-batma zonları üzerinde oluyor. Bu bölgelerde bunlar beklenen şeyler. Bizim bölgemize bakacak olursak, Rodos ve Girit civarındaki dalma-batma zonunun üzerinde geçmiş tarihlerde çok büyük volkanik patlamalar meydana geldiği ve buna bağlı tsunamiler oluştuğu tarihsel belgelerde var. Bunun tekrar olmayacağının hiçbir garantisi yok. Son 5-10 senede volkanik hareketler beklenenin çok üzerinde. Bu da gelecekte depremlerle kapanacak, ya da başka bir aktivite başlayacak. Ege'yi önyargı oluşturmadan gözlemek lazım. Bu kadar çok artmasının bir nedeni olması lazım ve bu araştırmalı. Bilimsel anlamda kuşku verici. Anormallik olduğu çok net.

Sabah
 

Tefekkür Haberleri