Yine üç ayeti hatırlatarak başlayalım:
“Hem O’dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı, bundan önce ise arşı su üstünde idi. Bu kainatı yaratması sizden hanginizin daha güzel işler yapacağını ortaya koymak içindir.” (Hud, 7)
“Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur.” (Tebareke, Mülk 2)
“Biz yeryüzünde bulunan herşeyi güzel yarattık, süsledik. Bunu insanlardan kimin daha iyi ve güzel iş gerçekleştireceğini ortaya koymak istedik.” (Kehf, 7)
Hud suresinde, göklerin ve yerlerin yatılması ve arş insanın güzel işler yapması içindir. İkinci ayette, Mülk suresinde ölüm ve hayatın yaratılması da insanların güzel işler yaratması içindir. Üçüncü ayette daha ayrıntılı her şeyin güzel yaratılmasının da hedefi kimin güzel iş yapması içindir.
Namazın boyutları ve biçimi belli ne büyür, ne artar, öyle gelmiş öyle gider. Ama güzel işler yapmak çok boyutları belirlenmemiş şuradan şuraya kadar denilmemiş, ama namaz bunların içine bütün dini emirler bunun içine dahil. Yani güzel işler çok daha şumüllü bir kapsam. Göklerin, yerin yaratılması, ölüm ve hayatın yaratılması ve süslenmek bütün bunlar insana “bak bunları düşün hayatın gayesi daha doğrusu Yaratanın gayesi senden güzel şeyler bekliyor” demektir.
Hüsün, ahsen, tahsin, muhsin, ihsan hepsi güzelin iştikları. Kur’an bütün güzellikleri bu kelimeden doğacak şekilde anlatmış. Esma-i Hüsna, Ahsen-i Takvim, mehasin daha neler neler. Bu kelime ve iştikaklarından doğan bir kitap olur. Hacılar, hocalar, kelime, kavram ve müteradif üzerine düşünmezler. Kur’an öyle gelmiş şebab, gidecek şebab. Boşuna edebiyat ile uğraşmışım din ile uğraşmalıymışım. Birisine 35 kitap yazmışım dedim canı sıkıldı. Ya ne deseydim acaba? Doğru, kim bilir Himmet’in ömrü memleketi hallaç pamuğu gibi taramış. Risale-i Nur’u da kimsenin olmadığı kadar taradım, elim kolum bağlandı. Yedi yıl Isparta’da adım attırmadılar, atamadım. Iğdır‘da üniversitede elimi bolumu kırdılar gömdüler beni sabiler, gel de isyan etme!
Arkamda birkaç arkadaşım olsaydı eserleri dünya boyutunda anlatırdım ama anlattım da, insan kıymeti bilinmez ise mandalinanın kıymetini bil.
Onun için Akif demiş;
Ne bana yaradı cismim ne yara yar oldu
İlahi bu bir avuç türabı neyleyeyim.
O öyle derse ben ne diyeyim.
Sonra;
Üç buçuk nazma gömülmüş koca bir ömrü heder!
“Beni Menderes de anlamadı” demiş Üstad. Eğer Nurları serbest etseydi başına bu felaketler gelmezdi.
Yaratılışın gayesi güzel şeyler yapmak. Mimar Sinan taşı Selimiye yapmış. O taşlar ile uğraşırken neler düşündü, eser bittiğinde ne dedi, orda olsam röportaj yapsaydım. Bediüzzaman eserleri basılınca “şimdi benim bayramım” demiş. Sana çok bayramlar gerekli ama bayram getirecek karakterler olmalı.
Hayatın gayesi güzelliktir, demek nasıl karşılanır ama Allah öyle diyor. Yuhibbül Muhsinin, Allah muhsinleri sever. Ne demek Muhsin? Mikelanj Musa heykelini nasıl taşlardan muhayyileden yapmış ona da hayret ediyorum. Picasso’nun İspanya’daki kasabası bombalanmış Almanlar tarafından, şehir adeta bir müze gibiymiş o kadar içerlemiş ki bir soyut resim yapmış Guernica. Almanlar Paris’teki atölyesini basmışlar, bunu kim yaptı diye bağırmışlar. Picasso “siz yaptınız” demiş, yani siz o kasabayı bombalamasaydınız o resim yapılmazdı. Bazı millet insanlığı tahrib için gelmişler. Buhara’yı Cengiz denen adamın adamları yıkmış. Büyük camide şehrin en büyük aliminin kızına saldırmışlar, cani bunlar. Hitler “dünyayı Allah’a insansız bırakacağım” demiş nasıl bir zihin hayret bir şey değil mi?
Kur’an-ı Azimüşşanın estetik boyutunu bir Bediüzzaman anlatmış. Benim Kur’an estetiği kitabım onu anlatıyor. Bir entel arkadaşım olsaydı çok şey yapardık. Eser yaz elinden alsınlar bir daha yüzünü göreme. Hangi ormanda kayboldu, zavallı çocuğum.
Sahipsiz olan memleketin batması haktır
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.