Prof. Dr. Sinan Canan, dünyadaki gelişmiş ülkeler başta olmak üzere yaşlıların bakımevlerine kapatıldığını belirterek, "O bilgelikten istifade etmeyi unutmamamız gerekiyor” dedi.
Hürriyet'ten Yalçın Bayer, TRT Türk’te ekrana gelen ‘Vapurda Çay Simit Sohbet’ programının yapımcısı ve sunucusu Ömer Öztürk’e konuşan Canan'ın sözlerini köşesine taşıdı:
Beynin istediği ama vücudun yapamadığı şeye yaşlılık denir
“Beynin istediği ama vücudun yapamadığı şeye yaşlılık denir. Yaşlanma durumu, ister istemez beynin fiziksel olarak küçülme durumu. 60 yaşından sonra senede yüzde 4 oranında beyin küçülür. Elkhonon Goldberg, ‘Bilgelik Paradoksu’ kitabını yazdı bu konuda. Beyin uzmanı, kendi laboratuvarında yapılan bir çalışmaya gönüllü oluyor. MR’lar çekiliyor inceleme için, bir bakıyor beyni küçülmüş! ‘Ne oldu bizim beyine’ diye düşünüyor. Paniğe kapılıyor; ‘Beyin bu kadar ufalmış ama hala kararları ben veriyorum, projeler üretiyorum, gençlere bir şey söylüyorum aydınlanmış olarak geliyorlar’ diyor. Donanım bu kadar küçüldü de benim kafam nasıl hala çalışıyor diye düşünüyor.
Parça parça bilgileri birleştirip onlardan büyük anlamlar çıkarabilme bilgeliği
Özetle yaşlanma dediğimiz şey biyolojinin doğal bir süreci, biyolojide bir şey varsa bunun bir faydası olmalı. Hayvanlar aleminde bazı gençler bazı yaşlıları korurlar avcılardan. Sürü bir yere göçeceği zaman yaşlı, bilge olanlar uzun uzun bir yere bakıyor, yaşanmışlıkla nereye gidilir, yemin, suyun, şartların iyi olacağı yeri biliyorlar. İnsanlarda da yeni bir şeyler öğrenebilme kapasitesi zayıflarken parça parça bilgileri birleştirip onlardan büyük anlamlar çıkarabilme bilgeliği artış gösteriyor.
Hekim, hakim, hakem
Bizim kültürde buna ‘hikmet’ deniyor. Doğru ile yanlışı birbirinden ayırabilme. Hekim, hakim, hakemlere dikkat edin çalıştıkları konular nevi şahsına münhasırdır. Davalarda, sağlıkta, maçlarda önüne gelen konu, bir daha asla aynı şekilde tekrar etmeyecek tek konudur. Bu üç meslek grubuna tekrarı olmayan bir konuda ‘içtihat’ yaptırıp karar verdiriyoruz. Bu insanların hepsinin bilge olması gerekiyor. Bu yetenek yaşanmışlıkla olur, diplomayla olmaz, beynin böyle bir özelliği var.
Onları eve kapatıp her nesilde hayatı yeni baştan öğrenmeye kalkıyoruz
Bugün dünyadaki gelişmiş ülkeler başta olmak üzere yaşlılarımızı bakımevlerine kapatıyoruz. Onları eve kapatıp her nesilde hayatı yeni baştan öğrenmeye kalkıyoruz. Bu da bize çok vakit kaybettiriyor. İslam literatüründe de vardır ‘Yaşlılarımız olmasa belalar üstümüze yağmur gibi yağacak’ diye... O bilgelikten istifade etmeyi unutmamamız gerekiyor.”