Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Bekir Uygun, yaz aylarında su tüketiminin arttığını ve çoğunlukla mikroplu suların içildiğini ya da bu sularla yıkanmış meyve ve sebzelerin yenildiğini belirtti.
Uygun, ishalin yaz aylarında artış gösterdiğini söyledi. İnsanların ishal olup bu mikropları dışkılarıyla çevreye yayabildiğini belirten Uzm. Dr. Uygun, “Dışkı bulaşmış ellerin ağıza götürülmesi, doğada insan ve hayvan dışkılarıyla kirlenmiş sularda yaşayanlar bu rahatsızlığa daha sık yakalanmakta” diye konuştu.
EN ÖNEMLİ BELİRTİ DIŞKILANMA SAYISININ ARTMASI
Mikropların iyi ilaçlanmamış içme ve kullanma sularında özellikle yaz aylarında uzun süre canlı kalarak çoğaldığını hatırlatan Uzm. Dr. Uygun, “Bu suların içilmesi, bulaşık yıkanmasının yanı sıra sıcak ortamda beklemiş gıdaların ağız yoluyla alınarak tüketilmesi hastalık oluşturmaktadır. En önemli belirtiyse, dışkılama sayısının artması ve dışkı vasfının değişmesidir’’ dedi.
KANLI, İLTİHAPLI DIŞKI YAZ İSHALİ BELİRTİSİ
Cıvık hatta patates püresi görünümünün yanı sıra sümüksü, kanlı, iltihaplı ya da su gibi dışkının yaz ishali belirtisi gösterdiğini ifade eden Uygun, “Bu belirtilerin yanı sıra aşırı su ve tuz kaybına bağlı olarak kalp damar sistemine, böbreklere, sinir sistemine ait bulgular, böbrek yetmezliği, şuur bozuklukları gibi belirtiler de teşhis için önemlidir. Dilin kuruması, cildin yumuşaklığını kaybetmesi, gözlerin göz çukuruna çökmesi gibi belirtilerse su kaybının işaretidir” diye konuştu.
KAYBEDİLEN SU İÇİN BOL SIVI
Kaybedilen su ve tuz yerine tekrar koymak için bol sıvı tüketilmesi gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Uygun, “1 litre kaynatılmış soğutulmuş suya 1 çorba kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı sofra tuzu ve 1 çay kaşığı karbonat konularak yapacağımız karışım kaybettiğimiz su ve elektolitlerini almamıza yardım edecektir. Bu karışımdan her sulu dışkılamadan sonra, iki yaşından küçük çocuklara yarım çay bardağı, iki yaşından büyük kişilere ise bir su bardağı kadar verilmelidir” dedi.
POSASIZ VE YAĞSIZ GIDALAR TÜKETİN
İshalin bir günden fazla sürdüğü ya da bulantı ve kusma nedeniyle ağızdan sıvı almanın mümkün olamadığı durumlardaysa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğini belirten Uzm. Dr. Uygun, “İshali olan kimselerin düzelene kadar posasız ve yağsız gıdalar alması gerekir. Yani sebze ve meyveler, kuru yemiş, çikolata, kızartmalar gibi gıdalar alınmamalıdır. Yağsız makarna, pirinç pilavı, haşlanmış patates-patates püresi, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte yenebilir.”
BEBEKLER İÇİN AZ YAĞLI AYRAN VE YOĞURT
Anne sütü içen bebeklerin daha sık emzirilmesi gerektiğini dile getiren Uzm. Dr. Uygun şöyle devam etti:
“Anne sütü almayan bebeklerinse normalde aldıkları süt veya mamalarla, öğün sayısı arttırılarak, beslenmelerine devam edilmesi önerilir. Mamaların sulandırılması gerekmez. Ayran, taze hazırlanmış meyve suları, çorbalar ve su evde korkusuzca verilebilecek sıvılardır. İshal esnasında özellikle az yağlı yoğurt ve ayran tüketimi arttırılmalıdır. İshalli hastalarda kusmayı engellemek için besinler az miktarda ancak daha sık aralıklarla verilmelidir.”
Haber7