Yeni doğanlarda işitme testi hayati önem taşıyor

Yeni doğan bebeklerde işitme kayıplarının erken teşhisi hayati önem taşıyor.

İlk üç ay içerisinde tespit edilen işitme kayıplarının tedavi edilebildiğini hatırlatan Uzman Odyolog Şerife Erdoğan, bunun nasıl yapılacağıyla ilgili olarak anne ve babalara yol gösterdi.

Bebeklerdeki işitme kayıplarının erken fark edilmemesi, tedavi edilebilecek bir bebeği ömür boyu sessizliğe mahkum edebiliyor. Bu sebeple Sağlık Bakanlığı da Ulusal Yenidoğan Tarama Programı ile her yeni doğana tarama testi yapılmasını zorunlu hale getirdi ancak bu da tek başına meseleyi halletmiyor. Yeni doğan bebeğin en geç bir ay içinde gerekli işitme testlerinden geçirilmesi, üç ay içinde işitme kaybının doğrulanması ve mutlaka ilk altı içinde müdahale edilmesi gerekiyor. Şifa Üniversitesi Hastanesi'nden Uzman Odyolog Erdoğan, bu süre içinde müdahale edilmesi halinde işitme cihazıyla veya koklear implant ile bebeğin duymasının sağlanabileceğini söyledi. Altı aydan önce işitme kaybı olduğu tespit edilen bebeklerin işitme cihazı veya implant uygulamasıyla normal işitenlere yakın şekilde konuşabildiğini belirten Erdoğan, "Yeni doğan taramanın 1. ve 2. basamak testlerini yapıyor, 3. basamak referans merkez olarak da hizmet veriyoruz. Odyoloji ünitesinde kulak hastalığı, denge bozukluğu, tinitus, koklear implantasyon, eğitimi ve takibi gibi tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini de sunuyoruz." dedi.

İşitme kaybının doğumsal olduğu gibi doğumun ardından da ortaya çıkabileceğine işaret eden Şerife Erdoğan, doğumun ardından görülen kızıl, kızamıkçık, menenjit gibi yüksek ateşle seyreden hastalıkların bebeklerde işitme kaybına yol açabildiğini, ebeveynlerin bu hastalıkların ardından bebeklerin işitme yetisinde kayıp olup olmadığını kontrol etmesi gerektiğini vurguladı.

EBEVEYNLERE İPUÇLARI

Uzman Odyolog Erdoğan, anne ve babalara ipuçları da verdi. Ebeveynlerin, çocukları 2–3 yaşına gelip hâlâ konuşmaya başlamamasının ardından hekime başvurduklarını ve işitme kaybının teşhisinde de bu yüzden geç kaldıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Beynin gelişimi ilk bir yıl içinde en aktif, ikinci ve üçüncü yıllarda daha az aktif oluyor. Çocuk, doğar doğmaz konuşmaya programlanmış durumdadır. Bunu yapabilmesi için de duyması lazım. Duymadığı zaman konuşmayı geliştiremiyor. Amacımız, çocukların en erken döneminde, anne ve babadan bağımsız bir testle işitme kaybı varlığını tanımak. Ebeveynler, çocuklarında işitme kaybı olup olmadığını anlamak için uykuya dalma anında yüksek ses çıkarabilir. Sesi duyunca anneyi emerken beslenmeyi kesiyor mu, sese karşı tepki veriyor, bakıyor, uyanıyor, emmesini kesiyor mu bakılır. Bu yöntem denenirken sesi çıkaran kişinin görünmemesi gerekiyor. Altıncı ayda ismi söylendiğinde ilgi gösteriyor mu, dokuzuncu aydan sonra ilgisini çeken seslere bakıyor mu, birinci yaşından sonra annesinin söylediği komutu yerine getiriyor mu gibi noktalar ipuçları olabilir."

Cihan

Aile Haberleri