Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Yeni müfredat taslağı
Eski müfredatın eleştirildiğini hatırlatan Yılmaz, "Hadi bu eleştiri getirdiğini düzeltelim dediğimizde onu da eleştirdi. Bu sadece önleyici propoganda, doğruyla alakası yoktur." ifadesini kullandı.
"Müfredattan evrim konusununun çıkarıldığı"na ilişkin söylemlere yönelik ise Yılmaz, şunları söyledi:
"Evrim konusuyla ilgili belki yüzlerce, binlerce teori var. Biz hepsini vermek durumunda değiliz. Onu çok net söyleyelim. Ancak doğa tarihi bölümünü çıkardık, doğa tarihi bölümünde bunlar bahsedilmeyecek ama detaylar üniversitede, lisans düzeyinde pekala evrim konusu işleniyor. Onda hiçbir şey yok." diye konuştu.
Canlı organizmalara benzettiği müfredatların zamanın ruhunu yakalamasının önemine değinen Yılmaz, "Zamanın ruhunu yakalayabilmek lazım. Zamanın ruhunu yakalayamazsan toplumu gündemin dışında tutarsın. Yeni müfredatta her öğrenilen şeyi öğrencinin veya insanın hayatına etki etmesi, faydalı olması lazım." diye konuştu.
'Daha iyi bir müfredatı öğrencilerimizin önüne koyacağız'
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Yeni müfredat taslağı için 165 bin 326 görüş geldi. Bize aktarılanlar, bir tecrübenin ürünü. Bu tecrübeleri dikkate alarak daha iyi bir müfredatı öğrencilerimizin önüne koyacağız." dedi.
Yılmaz, insan hakları, yurttaşlık, demokrasi, Türkçe, görsel sanatlar, hayat bilgisi, fen bilimleri, müzik, oyun ve fiziki etkinlikler, matematik, sosyal bilgiler, trafik güvenliği gibi alanlarda görüşler geldiğini aktardı.
Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatıyla ilgili Bakan Yılmaz, "Her yerden görüşler aldık, hala da görüşler geliyor. Çalışmalar tamamlanmak üzere. Zorunlu eğitimin devam etmesi uygundur. Ancak Hristiyan, Musevi vatandaşlarımız bundan istisna olabiliyorlar. Alevi vatandaşlarımızın bundan istisna olmasının doğru olmayacağı, onların da bu sistemin içinde olması ancak onlara ait de dini bilgilerin daha geniş şekilde verilmesi yönünde komisyonun bir raporu var. Bu rapor doğrultusunda geçmişten daha iyi bir müfredatı inşallah yakın bir zamanda halkımızın önüne çıkaracağız." diye konuştu.
'Doğru olanı açık uçlu sorulardır'
Sınavlarda açık uçlu sorular sorulması konusunda Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"Biz istiyoruz ki öğrencilerimiz analitik düşünsün, olaylara daha geniş baksın. 'A, B,C,D, hepsi veya diğerleri' gibi değil de farklı düşünceleri ortaya koyabilsinler. Doğru olanı açık uçlu sorulardır. Doğru olan klasik sorulardır. Bununla insanlara çok daha fazla kelime kurduruyorsun, çok farklı cümleler kurduruyorsun. Farklı bakış açılarına sahip olmasını sağlıyorsun. Önümüzdeki dönemde Türkçe'den başlayacağız. Diğer derslere de yaygınlaştırmayı düşünüyoruz ancak burada öğrencilerimizin gerçeğe dayanmayan kaygılarını da dikkate almamız lazım. Mümkün olduğu kadar tedirgin etmeden ama kendilerinin de yetişmesi için elimizden geleni yapacağız. İyi yetişmek için açık uçlu sorular önemli bir dönüm noktası olacaktır."
Yılmaz, açık uçlu soruların şu anda kodlama şeklinde sınırlı sayıda sorulduğunu, Türkçe dersinden başlamak üzere diğer derslere de gelecek yıllardan itibaren yaygınlaştırılacağını bildirdi.
aa