Yeni ramazanlar hakiki bayramlar

Hüseyin EREN

Ramazan hayatı; hayatımıza ne kattı, ne kazandırdı, kar hanemize ne ekledi? Üç ayların şahı nefsimizin uçlarını törpüledi, hislerimizi terbiye etti, zihnimizi dizayn etti, kalbimizi tamir etti, aklımızı istikamet kazandırdı mı?

İki günü eşit olan ziyanda olduğu gibi iki ayı, iki yılı eşit olan ziyanda olmaz mı? Üç ay öncesi ile üç ay sonrası aynı ise bir şeyler iyi gitmiyor, yerde sayıyor, hatta geri gidiliyordur. Hareket etmeyen duran değil, geri gidendir. Ne yerinde duruyor ki; zaman, mekân, evren, elektron, Kehkeşan? Zaman mekânı durdursa, mekân zamanı engellese keşmekeş olmaz mı?

Kâinat harekât halinde olurda hakikat yolcusu durur mu? Zamanın kalbi kadir gecesi; hakikat yolcusunun ihya olduğu, yeniden dirildiği, yeniden hareketlendiği, hikmet bereketi ile yeniden doyduğu, dolduğu, coştuğu; yeni güne, yeni aya, yeni yıla, yeni devire yenileşmeyle girdiği gece.

Bütün günleri aydınlatan geceyi ihya eden, bütün gündüzleri o geceye hazırlık içinde geçiren; hayatın hareketini yakalayan, bereketin kaynağına erişendir.

Kalp ve ruh hayatına yükselen kadir gecesinin esintilerini her gecede hisseder, her anın kadrini bilir. Tefekkür; sonu olmayan marifet derinliği, tezekkür; sonu olmayan muhabbet ufku… Yatay ve dikey düzlemlerin kesiştiği çizgi; hakikat yolcusunun bitimsiz Hak yolculuğu…

Ramazan sonrasında sapmaları tespit edip yeniden yola koyulan, Nebevi çizgiyi, Kur ’ani yolculuğu yeniden ram olan, yolculuğu hızlandırandır. Günlük dalgalara kapılan, anlık hislere yenilen, ani yorumlara kanan, fitne kokan, fısk kaynayan konuşmalara dalan; daha dün oruç ayı değil miydi, daha dün ayların şahına misafir değil miydik, o bize misafir değil miydi?

Dünya misafirinin günleri gündemde kaybolacak kadar, fitneye yaklaşacak kadar, fıska yeltenecek kadar çok değil. Dünya rahat dünya değil; rahat ve huzur iç dünyalarda, içe uzanan yolculuk, enfüsi seyeranda…

Fitne zamanlarda suskunluk orucunu tutmak; hakikat yolcularının tuttuğu yol. Yoldan sapmalar ümmeti üzüyor, kalbi zedeliyor, aklı tırmalıyor, vicdanı rencide ediyor.

Zor olan nefsini karşısını alıp konuşmak, yanlışlarıyla uğraşmak, kusurlarını kabullenmek, şöhretten, menfaatten uzaklaşmak…  İnayet-i İlahi ile zoru başarırsak; kurtulan nefsimizle beraber ümmet olur, İslam coğrafyası olur, insanlık haritası olur…

Ümmetçe hakiki bayramlara eriştirecek yeni ramazanlarda buluşmak duası ile…

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.